Lezzetli Yemek Tarifleri

ÇİLEKLİ RULO PASTA




Pandispanya için:
4 adet yumurta,
5 yemek kaşığı toz şeker,
1 su bardağı un,
1 paket kabartma tozu,
1 paket vanilya.
Kreması için;
1 kase çilek,
200 ml.krema,
1 poşet krem şanti 200 ml.krema.
Süslemek için;
1 su bardağı soğuk süt,
1 poşet krem şanti,
Çikolata sosu,
Antep fıstığı.
Çilekli Rulo Pasta Tarifi Yapılışı
Yumurta ve toz şeker kap içerisinde mikser ile köpürünceye kadar iyice çırpılır.
Un, kabartma tozu ve vanilya elenerek karışımın üzerine eklenir.
Mikser ile kısa süre çırpmaya devam edilir.
Hazırlanan pandispanya harcı, yağlı kağıt serili olan büyük boy fırın tepsi içerisine dökülür ve her yerine eşit şekilde yaydırılır.
Önceden ısıtılan 180° fırında, 10-15 dakika üzeri fazla kızarmadan pişirilir.
Bıçak yada kürdan ile kontrol edilir ve pişen Pandispanya fırından çıkartılır.
Yağlı kağıt üzerine ters çevrilerek çıkartılır ve rulo şeklinde sarılıp, soğuması için 10 dakika kadar bekletilir.
Krema için; 1 paket krem şanti ve 200 ml. kremayı mikser ile kıvam alıp köpürünceye kadar çırpılır.
Kek soğuduktan sonra açılır ve kenarlarında sertlik var ise bıçak ile alınır.
Krema kekin üzerine yaydırılır ve dilimlenen çilekler kekin üzerine yerleştirilir.
Kekin altındaki yağlı kağıt yardımıyla kek tekrar rulo yapılır.
Çilekli rulo pasta, yağlı kağıt ile her yeri sarılıp kenarları kıvrılarak kapatılır ve 1 gece buz dolabında bekletilir.
Buzdolabında dinlenen çilekli rulo pasta, yağlı kağıttan çıkarılıp hazırlanan krem şanti güzelce üzerine sıvanır.
Son olarak üzeri çilek ve muz dilimleriyle süslenip, çikolata sosu ve antep fıstığı serpiştirilebilir.
Yaklaşık 1-2 saat kadar tekrar buzdolabında dinlendirilir.
Daha sonra dilimlenerek servise sunulabilir.


MUTFAKTA PRATİK BİLGİLER


PRATİK BİLGİLER
Balık kızartırken nasıl daha çıtır çıtır olur?
 Balığı kızartmadan önce bir müddet sütte bekletip, un ile balığı kızartınca çok daha çıtır olacaktır.
Patateslerin filizlenmemesi için ne yapılır?
 Çuvalda veya baksa yerde bekletilen patateslerin aralarına koyacağımız yeşil elmalar, beli bir süre sonra patates oluşan filizlenmeyi ve bozulmalarını engelleyecektir. Bu şekilde saklanan patatesler uzun süre bozulmadan muhafıza edilir.
Patlıcanın acı suyu nasıl alınır?
 Pişirmek veya kızartmak için doğranıp hazırlanan patlıcanların üzerine bir kaç kaşık toz şeker ve tuz ilave ediniz. Tuz ve şeker patlıcanda ki acı suyunu çıkarmaya yardımcı olacaktır. Acı suyu çıkan patlıcanı kâğıt peçete (kâğıt havlu) ile siliniz.
Tereyağının yanmaması için ne yapılır?
Tereyağını eritme işleminde yanmaması için üzerine bir kaç damla zeytinyağı damlatırsanız, tereyağının yanmasını engellemiş olursunuz.
Portakal ve limon kabuklarından nasıl faydalanır?
 Portakal ve limon kabuklarını atmayınız. Rendeleyerek ve toz şekler ile karıştırınız, sonra bu karışımı bir kavanoza doldurun. Rendelenmiş limon ve portakal kabuklarını koyduğumuz kavanozu buzdolabında saklayabilir ve zamanı geldiğinde leziz kek ve kurabiye yapımlarında kullanabilirsiniz.
Karnabahar’ın kokmaması ve beyaz kalması için ne yapılır?
Karnabaharı haşlamak için hazırladığımızın haşlama suyun içerisine ekleyeceğimiz bir miktar süt, karnı barın haşlanırken kötü kokmasını engeller ve beyaz kalmasına yardımcı olur
Makarnalar bir birine yapışmasını ve haşlarken taşmasını nasıl engellerim? Makarna için hazırlanan haşlama suyuna bir miktar ekleyeceğimiz sıvı yağ, makarnanın taşmasını ve bir birlerine yapışmasını önleyecektir.
Patates püresi nasıl daha katı ve sarı yapılır?
 Patates püresini hazırlarken içerisine katacağımız tuz miktarı kadar toz şeker sayesinde, püre daha katı ve sarı olacaktır.
Yumurta haşlarken çatlıyor; yumurtanın çatlaması için haşlama suyuna bir kaç kaşık sirke ilave edin o şekilde yumurtanın çatlama riski azalacaktır.
Zeytinyağlı yemeklerin kararmaması için ne yapılır?
Zeytinyağlı yemeklerin kapaklarını iyice soğumadan açmayınız, bu şekilde kararmalarını önüne geçebilirsiniz.
Peynir nasıl daha kolay rendelenir?
 Buzlukta 10 dakika bekletilen peynir daha kolay rendelenecektir.
Limon kabukları ile ne yapılabilir? Çelik eşyaların parlatılmasına kullanabilirsiniz.
Domates kabukları nasıl daha çabuk soyulur?
 Kaynar suya daldırılan domatesler daha çabuk soyulacaktır. Kabukları yumuşayan domatesin kabuklarını bıçağın ters yüzü ile sıyırabilirsiniz.
Mayonez kesilmesi nasıl önlenir?
 Bir tane yumurta sarısı ile 2-3 damla sirkeyi karıştırarak çırpın. Üzerine birazda zeytinyağı ilave edip koyulaştırınız. Bu karışımı kesilen mayoneze ekleyip karıştırınız.
Yemek hazırlarken;
Yemek yapmaya başlarken, ellerinizi sabun ve sıcak su ile yıkayın. Özellikle çiğ gıdalarla, örneğin tavuk, balık veya kırmızı et ile temas ettikten sonra başka bir malzemeye veya gıdaya dokunacaksanız, ellerinizi yıkamayı ihmal etmeyin. Pişirme sürecinde zaman kaybı olmaması için gerekli tüm malzemeleri tezgah üzerinde düzenli şekilde hazırlayın. Yemek yapmaya başladığınızda, karmaşık tarifler sizi zorlayabilir, bu nedenle kendinize karmaşık olmayan tarifler seçin. Ne kadar çok kaynaktan yararlandığınız ve yemek hazırlamaya ne kadar zaman ayırabileceğiniz de önemlidir.
Yemeğiniz sıcak bile olsa buzdolabında soğutabilirsiniz!
Gıdalar yavaş yavaş soğurken içinde mikroorganizmalar üreyebiliyor ve sağlıklı olarak hazırladığımız yemek, bozulmuş olarak sofraya gelebiliyor. Bozuk ürünler kendilerini her zaman tadı ve görüntüsü ile ele vermeyeceği için, bu yemekleri yiyerek hastalanma riski artıyor. Yemekler ılık, hatta sıcak bile olsalar, buzdolabında rahatlıkla soğutabilirsiniz. Bu şekilde soğuyan yemeğin tadı bozulmaz, yalnız buzdolabınızın fazla çalışmasına neden olur.
Pişirdiğiniz yemekleri açık soğutmayın
Pişirdiğiniz gıdaları açık soğutmamaya özen gösterin. Örneğin çorbanızı kaynadıktan sonra, tencerenin kapağını açıp soğutmaya kalkarsanız, yaşadığınız ortamdaki hava içinde yer alan mikroorganizmalar, doğrudan yemeğin içine düşebilir. Bu mikroorganizmalar üremeleri için uygun besleyici ortam olan yemeğin içinde, sayılarını çoğaltarak, hastalanma riskini artırırlar.
Ayrı ayrı doğrama tahtaları kullanın
Sebze, doğrama tahtanız ile kırmızı ve beyaz et doğrama tahtalarınız ayrı olmalı. Aynı şekilde ekmekleri dilimlediğiniz tahtanız da. Ne kadar temiz olduğunu düşünürseniz düşünün, hiçbir zaman sebze veya et doğradığınız tahtada ekmek dilimlemeyin. Her gıda grubu farklı mikroorganizmalar taşıyor ve diğer mikroorganizmaların üzerlerinde zararlı etki gösterebiliyor.
Kolay Bulaşık
Mutfakta yemek hazırlarken, lavabonun deliğini tıkayıp, sabunlu ılık suyla doldurun. Yemeği hazırladığınız sırada, kirlenen kapları sabunlu su dolu lavaboya bırakın. Yemeği ocağa koyduğunuz zaman, kirlenen kaplar da temizlenmiş olur. Daha sonra bulaşıkları yıkamak zor gelmez.
Asgari su ile pişirin!
Yemeğinize, baştan çok fazla su koymadan pişirin. Bazı sebzeler çabuk pişebilir, veya çok sulu olabilir. O zaman su miktarı fazla olacağı için yemeğiniz lezzetli olmayabilir.
Sıcak su ilave edin
Yemeğe ilave edeceğiniz suyun soğuk olmaması gerekir. Ilık veya sıcak su ilave edin, soğuk su, yemeğin lezzetini yok eder.
Tuzlu suda yıkayın
Sebzeleri tuzlu suda yıkamayı alışkanlık haline getirin. Tuzlu su sebzeleri daha etkili ve çabuk temizler.
Yüksek tansiyon hastaları yemeği “salçasız” yemeli!
Yemeğin fazla salçalısı iyi olmaz. Salça asidik yapıya sahiptir. Pişerken malzemelerin besin değerini öldürür ve baskın tadı ile lezzetini gölgeler. Yemek yaparken tuz ve salça kullanmayın. Salçada yüksek oranda tuz olduğundan, salça yerine domates kullanarak, yemek yapın. Evde yemeği tuzlu yemek isteyenler, kendi isteklerine göre tuz atılabilir.
Yemeğiniz taşmasın
Yemeğin taşmaması için, tencerenin ağzına zeytinyağı sürün, bu şekilde yemeğinizin taşmasını önleyebilirsiniz.
Pilavınız tane tane olsun
Pişireceğiniz pilavın tane tane ve beyaz olmasını sağlamak için, pilav tenceresinin içine, pişirme esnasında incecik dilimlenmiş bir limon atın.

Patlıcanın lezzetini arttırın
Patlıcan yemeğinizin daha lezzetli olması için, tuzlu suda en az 15-20 dakika bekletin. Veya üzerine tuz serperek kağıt havlu üzerinde bekletin, çıkan kahverengi suları sildikten sonra pişirin.
Makarnanın lezzetini arttırın
Makarnanızın çok daha lezzetli ve hafif olması için, haşlarken tencerenizin içine biraz süt katın; farkı hemen anlayacaksınız. Ayrıca makarnanın haşlama suyuna bir, iki baş soğan, havuç v.b. sebzeler koyarsanız, daha lezzetli olacağını göreceksiniz.
Makarnayı soğuk sudan geçirmeyin
Makarna neden sudan geçirilmez, çünkü B vitamini eksilir. Ama bu yalnız buğdaylı makarnalarda söz konusudur. Süzülürse hem vitamin, hem de lezzet kaybına uğrar. Ancak beyaz un kullanılarak yapılan makarnalar (ki market makarnalarının büyük bölümü böyledir) eğer soğuk sudan geçirilmezse, nişasta oranı hızla yükselir ve yapış yapış olur. Dolayısıyla bu makarnaları soğuk sudan geçirmek tam olarak yanlış değildir. Yanlış olan bu tip makarnaları kullanmaktır. Makarnanızı iyi kalite kullanmaya özen gösterin ve iyi kalite bir makarnayı soğuk sudan geçirmeyin.
Tereyağ kullanın
Tereyağ ile pişen yemek, margarin ile pişen yemekten çok daha lezzetli ve daha sağlıklı olur.
Zeytinyağlı yemeklerde dikkatlı olun!
Zeytinyağlı yemekler yararlıdır ama, pişerken içine eklenen şeker ve uzun süre pişirilmeleri nedeniyle zararlı hale gelebilirler. Antioksidan ve anti-inflammatuarların kaybolmaması için, kullandığınız yağın önemli bölümünü, tencereyi ocaktan aldıktan sonra ekleyin. Sebzeyi kendi suyunda pişirip, mümkünse su eklemeyin ve şeker kullanmayın.
Yemek pişirirken, ısıyı önce yüksek tutun
Yemeklerinizi pişirirken ısıyı önce yüksek tutun. Kaynama noktasına geldikten sonra ateşi kısın. Kısık ateşte pişen yemek daha lezzetli olur.
Mideniz gaz üretiyorsa Kimyon kullanın
Mide ve bağırsaklarda gaz oluşumunu önlemek için yemeklerinizde uygun dozda Kimyon kullanın. Kimyon ayrıca yağ emilimine karşı gelir, bir ölçüde şişmanlamanızı da engeller.
Soğanların kararmaması için biraz un ekleyin
Soğanların üzerine biraz un serperseniz, kavururken kararmazlar.
Soğanları soyarken..
Soğanları soyarken gözlerin yanmaması için soğanlara sirke serpilir.
Mantar temizleme ve pişirme
Mantarı hiçbir zaman yıkamayın. Yıkanan mantar su çeker ve lezzetini yitirir. Mantarı küçük mantar fırçası ile, veya bir bez parçası ile fazla bastırmadan silerek temizleyin.
Mantar sotelerken, tencerenin kapağı açık olursa, hem mantarların suyunu vermesi, hem de kararmasını önlemiş olursunuz.
Yoğurt suyu
Yoğurt suyunun atılmaması gerekir. Yoğurdun tüm vitamin ve mineralleri bu suda bulunmaktadır. Ayrıca, bu su yemeklere ekşi bir tat kazandırmak istenildiğinde de kullanılabilir.
Sos hazırlarken Nane, Adaçayı ve çekilmiş Ceviz katabilirsiniz
Nane, adaçayı ve çekilmiş cevizin pek çok yemekte kullandığınız beşamel sosa çok hoş lezzet kattığını biliyor muydunuz? Fakat bu aromalı otları, sos pişip ateşin söndürülmesine yakın, tencerenin içine ilave etmeye dikkat edin.
Kuru Fasulyenizi bir gece suda bekletmenize gerek yok!
Kuru Fasulyenizi bir gece suda bekletmenize gerek yok, bir tencerede biraz su ile bir taşım kaynatın, ocağın altını kapatıp 2 saat kadar bekletin. Şimdi yemeğinizi pişirebilirsiniz. Diğer pişirme metodunuza göre bir zaman daha uzun kaynatırsanız tam kıvamını bulur.
Yumuşamayan Fasulyeler için karbonat
Uzun süre pişirildiği halde yumuşamayan fasulyenin içine, yarım kahve kaşığı karbonat koyarsanız, hem daha çabuk pişer, hem daha yumuşak olur.
Kuru Fasulye pişirirken
Kuru fasulyelerin tanelerinin dağılmadan ve ezilmeden pişmesini istiyorsanız, tuzu, salçayı ya da domatesleri, fasulyeler yarı piştikten sonra ekleyin.
Cam tencerede yemek pişirirken
Cam tencerede yemek pişirirken, kapağın buharlaşmaması için iç yüzeyini limon kabuğu ile silin.
Pilavın içine patlıcan
Patlıcan kabuklarını soyduktan sonra içine sirke ve çok az zeytinyağı konmuş suda bir süre haşlayın. Daha sonra istediğiniz küçüklükte dilimleyin ve pilav yaparken içine karıştırın. Pilavınız böylece çok lezzetli olacak.
Pilavınızı tekrar ısıtırken
Pilavınızı tekrar ısıtırken, bir kabın içine su koyup, bu kabın üzerine pilav tenceresini koyup, buhar ile ısıtırsanız, pilav taneli kalır, tazeliğini muhafaza eder.
Bamya pişirmeden önce
Ayıklanan bamyaları pişirmeden önce, 3 silme çorba kaşığı tuz ve 1,5 kahve fincanı sirkeyle hazırlanan karışıma yatırırsanız, (30 dakika) pişerken salyalarını bırakmasını önlemiş olursunuz. Ayrıca görünüşü ve lezzeti daha iyi olur.


Kerevizin yapraklarını kullanabilirsiniz
Demir ve Folik içeren ve asit açısından çok zengin bir aroması olan kerevizin yaprakları ile çok lezzetli çorbalar ve yemekler yapabilirsiniz. Eğer sadece kerevizin kökü ile yemek yapacaksanız, yapraklarını kurutabilir, her zaman (bilhassa etli) yemeklerde, çorbalarda, salatalarda, maydanoz ve çeşni gibi kullanabilirsiniz. Yemeğinizin tadını daha yoğunlaştırır ve güzel bir aroma oluşur.
Sebze pişirirken
Karnabahar, lahana, soğan gibi keskin kokulu yiyecekler pişirilirken, tencere kapağı aralık tutulursa, kokunun yemeğe sinmesi önlenmiş olur. Sebze yemeği pişirilirken, yemeğe ekleyeceğiniz su sıcak olmalıdır. Sebzeler haşlanarak kullanılacaksa, haşlama suyuna eklenecek bir miktar sirke, sebzelerin renginin korunmasını sağlayacaktır.
Havuç yapraklarını atmayın!
Havucun yapraklarını atmayın, salatalarınızda kullanın. Çünkü havuç yaprakları kemik erimesini önleyen bol miktarda kalsiyum içeriyor.
Bezelyeleri hemen pişirin!
Bezelyeleri ayıkladıktan sonra, imkanınız varsa hemen pişirin. Çünkü bezelyeler hemen kuruyup sertleşebilir. Bezelyeleri bir gün kadar soğuk su içinde bekletirseniz, yeniden dirildiklerini görürsünüz.
Marul yapraklarını doğramak yerine, elinizle koparın
Yeşil salata ve marulun yapraklarını yıkadıktan sonra, bıçakla keserek doğramak yerine, elinizle koparın. Böylece vitamin kaybını önlemiş olursunuz.
Salata ipuçları
Salata yaparken, öncelikle salata malzemelerinin ıslak olmamasına dikkat edin. Malzemenin ıslak olması, sosun malzemeye nüfus etmesini engeller. İyi bir salata için ayrıca, malzemelerin birbirini bütünler nitelikte olması gerekir. Örneğin kabakla dereotu, domatesle fesleğen, cevizle peynir birlikte kullanıldığında iyi sonuç verirler.
Turşunuz daha lezzetli olsun
Hazırlamak üzere olduğunuz turşuya kereviz yaprağı, sarımsak, öğütülmemiş hardal tohumu, nane yaprağı, karanfil, dereotu, defneyaprağı, nohut, soğan ve şeker katabilirsiniz. Böylece koku ve lezzet kazandırmış olursunuz.
Yemeğinizin daha hızlı soğuması için
Yemeğinizi hemen soğutmak için, tencereyi içinde soğuk su ve 1-2 yemek kaşığı tuz bulunan bir leğende bekletin. Böylece yemeğiniz 10-15 dakika sonra yenecek derecede soğumuş olacaktır.
Yemeğin dibi Tutarsa
Yemeğin dibi tutarsa, lavabonun içini soğuk suyla doldurun. Sıcak tencereyi kapağını açmadan suya koyup, 15 dakika bekletin. Daha sonra yemeği başka bir tencereye alın. Soğuk su, yemeğin yanık tadını alacaktır.
Yemeğiniz tuzlu olduysa
Yemek tuzlu olursa, yani tuz miktarı fazla geldi ise, kabukları soyulmuş patatesi birkac parçaya kesip, yemeğin içine atınız. Patates, yemeğin fazla tuz miktarını emecektir. Yada yemeğin içine bir miktar sirke ve biraz şeker atılırsa aynı etkiyi göstereceği söyleniyor, en azından denemekte yarar var.
Zeytinyağlıların daha lezzetli olması için
Zeytinyağlı yemeklerinizi bir gün buzdolabında bekletip, ertesi gün tüketirseniz çok daha lezzetli olur.
El kokusu
Ellerinizdeki, sarımsak veya balık kokusunu çıkarmak için, kokan parmaklarınızı kullandığınız bıçak ile birlikte suyun altında yıkayın. Metal bıçak parmaklarınızdaki kokuyu alacaktır. Bıçak yerine, bir kaşık veya çatal da kullanabilirsiniz. Ellerinizi tuzla ovalayıp, ardından sabunla yıkamak da farklı bir yöntemdir.
Fırınınıza sinmiş kötü kokular için
Fırınınızın ortasına, yarısı sirke, yarısı su dolu bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika ısıtın, sonra soğutun. Kokular gitmiş olacak.
Karnabahar pişirirken kokmaması için
Karnabaharın haşlama suyuna bir miktar süt katarsanız, kar gibi beyaz olduğunu, hem de kötü kokmadığı fark edeceksiniz. Ayrıca yayılan kokuyu önlemek için, pişirme suyuna bir parça tuz ve iki kaşık sirke ilave edip, suyun üzerinde köpük oluşumunu bekledikten sonra, içine sebzeleri atmayı deneyin. Kokudan eser kalmadığını göreceksiniz.
Kereviz kokusu
Kerevizi ayıklayıp yıkadıktan sonra, bir kap içinde hazırlamış olduğunuz limonlu suda 10-15 dakika bekletirseniz, hem kokusu kaybolur, hem de rengi beyaz olur.
Yumurtanın dağılmaması için ne yapmalı?
Suya kırarak pişirdiğiniz yumurtanın (çılbır yemeği) dağılmaması için, içine 1 yemek kaşığı sirke koyun.
Yumurtanın taze olup olmadığını anlamak için
Bir kabın içine tuzlu su doldurup, yumurtayı suya bırakın. Yumurta kabın dibinde yatay halde duruyorsa, tazedir, suyun üzerinde ise, bayattır.
Yumurtaları ayırmak
Pişirip sakladığınız yumurtaları, çiğ yumurtalarla aynı yere koyuyorsanız, hangisi çiğ ve hangisinin kaynamış olduğunu ayırmanın en kolay yolu, çiğ yumurtaları döndürdüğünüzde, kolay dönmeyip yalpalanma olurken, pişmiş yumurtalar kendi ekseni etrafında çok rahat dönerler.
Kabarık bir omlet yapmak istiyorsanız
Bir çorba kaşığı suyun içerisine, bir çay kaşığı mısır unu karıştırın. Hazırladığınız karışımı, yumurtaya ilave edin. Diğer bir metod ise mısır unu yerine, bir veya iki yemek kaşığı süt kullanmanızdır. Böylece omletiniz daha kabarık ve yumuşak olur.
Yumurtayı kolay soymak için
Katı haşlanan yumurtaları kolay soymak için, kaynar sudan çıkardıktan sonra, hemen soğuk suya tutun ve bir süre soğuk suda bekletin. Su kabuğun gözeneklerinden girerek, soymayı kolaylaştırır.
Yumurtanın sarısını akından ayırmak için Huni kullanın
Yumurtanın sarısını beyazından ayırmak zor olabilir. Kolay yolu ise; yumurtayı orta boy bir huninin içine kırmanızdır. Yumurtanın beyazı huninin ağzından akıp, altına tutacağınız kabın içine düşer. Sarısı ise, huninin geniş kısmında kalır. Yalnız yumurtanın bayat olmamasına dikkat edin. Çünkü bu işlemi yaparken, bayat yumurtanın sarısı patlayabilir.
Kaynamış yumurtayı keserken
Katı yumurtayı parçalamadan kesmek için, kullanacağınız bıçağı, sıcak suyun içinde ıslattıktan sonra kesin. Yumurtanın dağılmadığını göreceksiniz.
Yumurtayı hemen kırın
Buzdolabından çıkardığınız yumurtanın akı ve sarısının birbirine karışmaması için hemen kırın.
Çatlak yumurtayı haşlarken
Çatlamış bir yumurtayı haşlamak için, çatlak yerine bir dilim limon sürünüz, sonra yumurtayı bir kaşığın içine koyarak, kaynayacağı suyun içine bırakınız (su kaynar olmayacak). Su kaynamaya başladıktan 5 dakika sonra çatlak yumurtanız hazır.
Yumurtaların çatlamaması için
Pişireceğiniz yumurtaların çatlamaması için, kabın içine bir fincan tabağı koyun, veya kaynatma suyuna bir çorba kaşığı sirke koyun.
Gıda maddelerini dondurma işlemi
Gıda maddeleri hücreleri su içerir ve dondurulurken kristaller oluşur. Dondurma işlemi mümkün olduğunca çabuk gerçekleşir ise, (şok dondurma) sadece yalnız küçük buz kristalleri oluşur, dondurulan gıdaların vitaminleri ve minerallerinin hücre yapısı zarar görmez. Eğer dondurma işlemi daha yavaş gerçekleşirse, ki bu daha eski model buzdolaplarında böyledir, o zaman dondurma esnasında daha büyük kristaller oluşur ve hücre yıkımı gerçekleşir, dolayısıyla dondurulmuş gıdaların genel hücre yapısı değişir, tadı, kokusu mineral ve vitaminler değişime uğrar. Hızlı dondurulmuş gıdalarda, vitamin ve diğer besin maddeleri çok daha iyi muhafaza edilir.
Gıdalarınızı saklarken, dikkat ediniz!
Buzdolabınızı +2- +4 dereceye ayarlayın: Besinlerin bozulmamaları için buzdolabının serinliği +4 derece olmalı. Yaz mevsiminde buzdolabının kapağını daha sık açıp kapatacağınız için dereceyi düşürerek, buzdolabınızın soğutma kapasitesini artırın. Buzdolabınızı fazla besinlerle doldurmayın, kapların arasında hava akımı olmasını sağlayın.
Buzdolabında meyve dahil hiçbir besini açık olarak saklamayın. Besinleri mutlaka yıkanmış ve çok iyi süzülmüş olarak, ağzı kapatılmış bir kap içinde muhafaza edin.
Pişmiş gıdaları üst, çiğ olanları ise alt raflarda tutun: Uygun koşullarda pişirilmiş ve ağzı iyi kapatılmış kaplarda saklanan gıdaların mikroorganizma bulundurma ihtimalleri çok azdır. Ancak çok iyi yıkanmış olsalar bile; çiğ olan et, kanatlı ve deniz ürünlerinde mikroorganizmalar çok hızlı gelişebilir. Bu besinlerde, düşük sıcaklıklarda üreyebilen ve hastalık etkeni olan çok önemli mikroorganizmalar bulunur. Dolayısıyla çiğ tavukları açık ya da ambalajı bozulmuş bir şekilde üst raflarda saklarsanız, üzerinde çeşitli zararlı mikroorganizmalar üreyebilir, daha da kötüsü yerçekiminin etkisi nedeniyle alt rafta bulunan besinlere de bulaşabilir.
Derin dondurucuda, en fazla 6 ay saklayın!
Sıcaklığı ne olursa olsun, gıdaların bozulmasındaki en önemli faktör zamandır. Bu nedenle -18 derece ve altında bile olsa, önerilen süre kadar saklamalısınız. Bu nedenle deniz ürünlerini en fazla 20 gün, kırmızı eti maksimum 2 ay içinde tüketmeye özen gösterin. Gıdaları derin dondurucuda hava ile temas etmeyecek şekilde sardığınız ambalajın içinde saklamayın. Donmuş olsalar bile, derin dondurucuda meyve ve sebze ile eti yan yana koymayın. Kapalı ambalaj içinde olsalar bile, gıdalardan biri çözülüp diğerine bulaşabilir, üzerlerinde bakteri üremesine neden olabilir.
Gıdaları çözüldükten sonra, tekrar dondurmayın
Eğer artan besinleri tüketmeyecekseniz, çiğ olarak değil, pişirdikten sonra tekrar dondurun. Örneğin kıyma ile köfte yaptınız, geri kalan kısmı tekrar değerlendirmek için, kıymayı kavurduktan sonra derin dondurucuda saklayın.
Derin dondurucuda sakladığınız gıdaları, çabuk çözülmeleri için, mutfak tezgahının üzerine koymayın. Çünkü çok soğuk ortamdan, sıcak ortama konan gıdalar, bakteri ve mikrop yuvasına dönüşebilirler. Ayrıca çözüldükten birkaç saat sonra dışarıda kalan, hiçbir ürünü tüketmeyin. Gıdalarınızı buzdolabının en alt rafında çözdürün ve tüketmek için hemen hazırlayın.
Dondurulmuş limon kullanın!
Restoranlarda genelde limonun tamamı kullanır, hiç bir kısmı ziyan olmaz. Böylece rendelenmiş limonun suyunda bulunandan 5 veya 10 kat daha fazla C vitamin'inden yararlanırsınız.
Limonu (yıkayıp) buz dolabınızın derin dondurucu bölümüne koyun (deep freeze). Donduktan sonra, mutfak rendesini alıp, limonun tamamını rendeleyin. Soymanız gerekmiyor, rendelenmiş Limonu yemeklerinizin üzerine serpebilir, sebze salatasına, dondurmaya, çorbaya, makarnaya, soslara, balık porsiyonlarına katabilirsiniz.
Ambalajların ağzını açık bırakmayın
Tahıl unları ve kahve gibi ürünleri kutusuyla birlikte buzdolabı poşetinin içine yerleştirin. Ya da kapalı cam kavanoza boşaltın. Ağzını sıkıca kapatıp, bağladıktan sonra, buzdolabına koyun. Çünkü ürün, buzdolabını her açıp kapattığınızda havayla temas eder, bunun sonucunda da bozulmaya başlar. Veya daha kötüsü üzerine istenmeyen kokular siner. Lezzet değişikliğinin de bir bozulma olduğunu unutmayın.
Dondurulmuş et
Dondurulmuş et'i az sirkeli suda bekletmek, buzun daha kolay çözülmesini sağlar.
Buz dondurma işlemi için kaynatılmış su kullanın!
Suyu kaynatın, soğuyunca buz kalıplarına koyup, dondurun. Buzlar daha canlı kristal gibi görünür. Kaynamış suda oksijen azalır, bu buzun mat görünmemesini sağlar.
Soyulmuş patateslerin kararmadan saklanabilmesi için
Soyulmuş patateslerin kararmadan muhafaza edilmesi için, saklanacak kabın içine su ve bir tutam tuz koyun. Buzdolabında saklayın, gerektiği zaman suyla yıkayıp kullanın.
Patatesleri bir Elma yardımı ile daha iyi muhafaza edin
Büyük miktarda patatesiniz var ise, torbanın içerisine bir adet elma koyun. 8 hafta boyunca filizlenmesini ve büzüşmesini önler. Patateslerinizi kuru ve serin bir yerde saklayın.
Patates haşlarken
Patates haşlarken, haşlama suyunun içine bir kaşık sirke koyun, hem rengi sarı kalır, hem de daha lezzetli olur.
Patates püresi
Patates pürenize değişik bir koku vermek istiyorsanız, içine bir miktar hindistan cevizi atın. Çok daha iyi tat oluştuğunu göreceksiniz.
Tavuk çabuk tüketilmeli
Tavuk eti çabuk bozulan gıdalardandır. Son kullanıcı olan müşteriye ulaşıncaya kadar hijyenik ortamlarda saklanması bir zorunluluktur. Tavuk eti satın alındıktan sonra, buzdolabında en fazla 1 gün bekletilip tüketilmelidir. Derhal tüketilmeyecek ise, temizledikten sonra, plastik folyoya sarılarak, derin dondurucuda bekletilebilir. Bu şekilde dondurulmuş etler *180C’ de 3 ay kadar saklanabilir. Ayrıca tavuk eti, et tahtası üzerinde kesilmelidir. Siyah etten farklı olarak mikroorganizmalara karşı daha dayanıksız olan tavuk etinin, mermer veya plastik üzerinde kesilmemesi gerekir.
Tavuk haşlarken, kokusu rahatsız ediyorsa
Tavuğu haşlamadan önce, etini limon, ya da limon suyuyla ovabilirsiniz, suya orta boy soğanı 4'e bölüp atabilirsiniz, böylece koku azaldığı gibi, haşlamanın lezzeti de artar.
Tavuk etini lezzetlendirin
Tavuk etinin daha yumuşak, güzel kokulu ve lezzetli olması için pişirmeden önce, tavuğu yarım limon ile iyice ovalayın, tavuğun üzerine ve içine rendelenmiş limon kabuğu koyun ve pişirmeden önce bu şekilde bir müddet bekletin! Bunun dışında çeşitli baharatlarda kullanabilirsiniz. Taze biberiye, kekik ve kişniş gibi.
Eti pişirmeden önce
Etin yumuşacık olmasını istiyorsanız eti pişirmeden önce, limon suyuna bulayıp bekletin. Veya pişirirken bir kaç damla limon suyu ekleyin, et daha yumuşak ve lezzetli olur.
Etlerinizi kızartmadan önce
Etinizi kızartmadan önce, tavadaki yağın kızgın, (ideal ısı, 175-195°C) ve et'in oda sıcaklığında olmasından emin olun. Et'leri kızartırken, sürekli çevirmeyin ki kurumasın.
Mangal
Mangal yapmayı severiz, ancak mangal yaparken kullanılan kömür kanserojendir, bu eti de etkiler. Mangal tadında et pişirmek için, ocak üzerinde dökme demir tavalar kullanabilirsiniz.
Etleri daha lezzetli yapın
Biftek, pirzola gibi etlere farklı bir tat katmak için, pişirmeden önce 1 kahve fincanı süt, 1 kahve fincanı soğan suyu, 1 kahve fincanı zeytinyağı karışımında marine edip, üzerini kapatıp 3-4 saat buzdolabında bekletin. Veya etin taze ot ve baharatlı bir sıvı (marinat) içinde bekletilerek, yumuşatılması ve tatlandırılma metodunu deneyebilirsiniz.
Kolayca hazırlanabilecek bir marinat tarifi:
Bir miktar soğanı (ör.1 kg. et için 3 orta boy soğan) çok küçük parçalar halinde kestikten sonra, bir tülbentin içine koyun ve suyunu bir kabın içine çıkartın. Aynı kabın içine bir miktar zeytinyağıyla birlikte, kekik ve defne yaprağı koyun. Eti bu karışımın içine yatırın, 24 saat bekletin. Etinizin yumuşak ve lezzetli olacağını göreceksiniz. Etler ızgara yaptıktan sonra bekleyecekse, saklama kabını önceden ısıtıp, ağzını sıkıca kapatmak, yiyeceklerinizin daha geç soğumasını sağlayacaktır.
Orta yağlı kıyma kullanın
Kıymalı yemeklerinizde, orta yağlı kıyma kullanın. Yemeğinize zaten ekleyeceğiniz sıvı, veya katı yağı böylece az tutabilirsiniz. Kıymadaki yağ, yemeğinize lezzet katar.
Balığın tazeliği nasıl anlaşılır?
Su ürünleri; bağ dokusunun az, yağ asitlerinin yüksek olması nedeniyle çabuk bozulan bir besin maddesidir. Bu nedenle balık alırken, tazeliğini çok iyi kontrol etmek gerekir. Genelde bir çok hile ile bayat balıkları  anlayanlara dahi taze balık diye yutturulabiliyorlar. Ancak bayat balıkların bazı özellikleri varki, bunları kamufle etmek mümkün değildir. En başta gözler ve katılık durumu. Çok taze balıklarda, gözler parlak ve dışa doğru bombeli olup, göz bebeği genelde büyüktür. Ancak gözlerin bu anlattığım şekilde olmaması, balığın yenmeyecek derecede bayat olduğu anlamına da gelmez, sadece tercih edilmeme kriterini oluşturur.
Balık tazeliğini yitirmeye başlayınca gözleri buğunlanır ve içeri çöker. Taze balığın solungaçları canlı kırmızı olur. Taze balığın derisi gergin ve parlak olur. Pulsuz balıklar bayatlamaya başladıkça derisinin parlaklığı azalır, karın tarafında buruşmalar oluşur. Pullu balıkların pulları tazeyken gövdeye sıkıca yapışıktır. Elimize pulların gelmemesi gerekir. Taze balığın eti sıkı ve elastiki olup, parmakla bastırıldığında meydana gelen çukurluk anında düzelir. Bayatlamış balıklarda iz kalır.
Balığınız daha lezzetli olsun
Balığı kızartacağınız yağın içine kırmızıbiber serperseniz, hem balığa değişik bir lezzet vermiş, hem de balığın rengini parlak yapmış olursunuz.
Kalamar yumuşak olsun
Kalamar süte batırılırsa daha yumuşak olur.
Balık nasıl saklanmalı?
Saklama süresi 20 saati geçecekse, temizlenip buzdolabına konulmalıdır. Buzdolabının +5 derecelik yerinde 2 gün saklanabilir. Daha uzun süre saklamalar, -18 derecelik derin dondurucularda, veya bağımsız derin dondurucularda yapılmalıdır. Balık dondurulmadan önce, porsiyonlara bölünüp, alüminyum folyo veya asetat ile ambalajlanmalıdır. Ambalajlar önce buzdolabının 0 ile +5 derecelik bölümünde birkaç saat soğutmalı, sonra derin dondurucuya konulmalıdır. Bu işlem sırasında derin dondurucu şoklama konumuna getirilmelidir.
Balıklar dondurulmadan önce hafif tuzlanır ve limon sıkılır, böylece diriliğini korur. Dondurulan balıklar çözüldüğünde, tekrar dondurulmamalıdır. İri balıklar buzdolabının normal kısmına alınarak bir gün dinlenerek çözülmelidir. Paket karidesler ise hemen sıcak suya atılabilir.
Ciğeri kızartmadan önce
Hazırlayacağınız ciğer tavayı daha da lezzetli yapmak istiyorsanız, kızartma ununun içine bir tatlı kaşığı kadar karbonat koyun. Ayrıca yağı iyice kızdırın, Arnavut ciğerinin tadı çok daha lezzetli olur. Ciğerleri yarım saat kadar süt içinde de bekletebilirsiniz.
Kızartmalar
Kızartmalarınızda çicek yağı yerine, zeytinyağı kullanırsanız daha sağlıklı olur. Şimdiye kadar Zeytinyağı için yanlış anlatılan bir husus, sözde çabuk yanması nedeniyle kızartma yağı olarak kullanılmaması idi. Oysa yağların kimyasal yapısının bozulmaya başladığı, sıcaklık derecesine göre sıraladığımızda, en iyi kızartma yağının palmiye yağı, bunu yerfıstığı yağı ve zeytinyağının takip ettiğini görmekteyiz.
Zeytinyağının kızartmaya en uygun yağ olduğu bilimsel araştırmalarla doğrulanıyor. "Yanma derecesi" yüksek olan zeytinyağı, kızartma yağı olarak, diğer yağlara oranla yüksek ısıya daha dayanıklı, bu yüzden daha sağlıklı. Kızartmalar genellikle 180 derece civarında yapılır. Zeytinyağının özelliklerinin değişmeye başladığı dumanlanma noktası ise, 210-230 gibi çok yüksek bir derecede gerçekleşir.
Hamur ürünleri tüketirken dikkat edilecek hususlar
● Tok karnına hamur işi yemeyin.
● Hamur işlerini kızartma olarak tüketmeyin.
● Unlu mamullerin içinde harç veya beraberinde katık olarak genelde et, kıyma, yağlı peynir ya da tavuk konulur. Siz yağsız peynirler, ıspanak, pazı, mercimek, soya kıyması gibi iç harcı olanları tüketin.
● Haftada en fazla 2 kez yiyin. Her gün börek, pizza, pide veya benzeri hamur işi yemeyin. Sadece ne yediğiniz değil, miktarda yediğiniz de önemlidir.
● Hamur işlerini az miktarda yiyin.
● Hamur işlerinin içindeki un kadar yağın da önemi vardır. Genelde bitkisel doymamış yağları az miktarda kullanın. En iyileri zeytinyağı, fındık yağı, bazen de soya, mısırözü yağı olabilir.
● Seçtiğiniz unun cinsi çok önemlidir. Beyaz unu değil, tam buğday ununu tercih edin. Esmer un ve kepekli un da kullanabilirsiniz.
● Alışkanlıklarınıza göre mısır unu, çavdar unu, yulaf unu gibi alternatifler de seçebilirsiniz.
Evde ekmek yapıyorsanız
Eğer evde ekmek yapıyorsanız, içine koyacağınız bir miktar haşlanmış ve ezilmiş patates, ekmeğinizin daha geç bayatlamasını sağlayacaktır.
Hamur mayanızı kendiniz hazırlayın!
Yumurta büyüklüğünde bir hamur hazırlayın ve üzerini bir nemli bez ile örterek, bir gece bekletin. Ertesi gün hamur mayanız hazır olacaktır.
Hamur işine soyunurken
Hamur işi yaparken, hamuru en az 30 dakika dinlendiriniz. Üzerini nemli bir bez ile kapatıp buzdolabına koyunuz. Böylece hamur daha iyi açılır. Un ve nişasta türü malzemeyi nereden kullanırsanız kullanın, mutlaka elekten geçiriniz ki topak topak kalmasın.
Unlarınızın böceklenmemesi için
Unlarınızın böceklenmemesi için, kavanozunun içerisine bir adet defne yaprağı koyun.
Ekmeğin küflenmemesi için
Ekmeğinizin küflenmemesi için, ekmek kutusuna biraz tuz koyun.
Galeta unu yerine fırınlanmış bayat ekmek
Galeta tozu hafif bir koku yaptığından, mümkün olduğu kadar kullanmaktan kaçınılmalıdır. Galeta tozu yerine fırınlanmış bayat ekmek tozu kullanmak daha doğrudur. Bunun için evde biriken bayat ekmekler dilim dilim kesilir, havadar bir yerde biriktirilir. Yeteri kadar çoğalınca fırınlanır. Sonra fırınlanmış bayat ekmekler ufalanarak, toz ya da un durumuna getirilir.
Kek - Pasta Yaparken
Kek yaparken, karıştırmak için kullandığınız kaşığa hamur yapışmasını istemiyorsanız, kaşığı kullanmadan önce süte batırın. Hamurun yapışmadığını göreceksiniz. Pişen keki kalıbından çıkartmakta zorluk çekiyorsanız, keki dökmeden önce kalıbın içine yağlı kağıt döşeyin. Fırından çıkardığınız zaman, kağıdın uçlarından tutup keki kalıptan çıkarabilirsiniz.
Kekinizin kabarması için
Kekinizin kabarmasını istiyorsanız, tereyağı ve şekerini iyi çırpın. (Sağlık açısından margarin kullanmanızı tavsiye etmiyoruz). Güzel kek yapmanın bir koşulu da, tereyağı ve yumurtanın oda sıcaklığında olmasıdır.
Pastalara kattığınız fındık, ceviz, v.s.
Pastalara kattığınız fındık, ceviz, v.s.'nin dibe çökmemesi için una buladıktan sonra, karışımın içine katın. Böylece piştiğinde, pastanın içine eşit şekilde dağılmış olurlar. Pastaların üstüne koyduğunuz muz, elma, armut gibi meyvelerin kararmaması için, meyveleri limonlu suya batırıp, kullanın.
Kek kalıbından çıkmıyor ise
Pişirdiğiniz kek, kalıbından çıkmıyor ise, kabın altına ıslak bir bez yayarak, biraz bekletin!
Kurabiyeleri saklamak için
Şeker oranı yüksek olan kurabiyelerin sertleşmesini önlemek için, kurabiye kavanozunun içine 1-2 dilim kabuklu elma atın. Elmanın yayacağı dengeli nem, kurabiyelerinizi iki hafta boyunca taze tutacaktır.
Bisküvilerin ve kurabiyelerin taze kalması için
Bisküvilerin ve kurabiyelerin taze kalması için, onları teneke bir kaba koyun, yanına bir avuç pirinç bırakın, bayatlama sorunu ortadan kalkacaktır.
Bayat ekmek tarifi:
İnce ince dilimleyin üzerine az miktarda süt serpin ve kızgın yağda bir yüzünü kızartın. Ters çevirip üzerine domates ve taze kaşar peyniri koyun. Peynirler erimeye başlayınca üzerlerine kekik ve karabiber serpip sıcak sıcak servis yapın.
Sarımsaklarınızı daha verimli kullanın - Cam kavanoz
Pirinç ve bakliyatların saklanması için cam kavanozları tercih edin. Sarımsakların daha çabuk ezilmesi için, sarımsaklarınızı bir cam kavanoz içersinde buzdolabında muhafaza ediniz.
Sarımsaklarınızı her zaman elinizin altında hazır bulundurmak istiyorsanız, kabuklarını soyduktan sonra, bir kavanoza doldurup, üzerine zeytinyağı koyarak, muhafaza edebilirsiniz. Ayrıca sarımsaklı yağı yemeklerinizde, salatalarınızda kullanın, ayrı bir lezzet katacaktır.
Teflonda oluşan lekeleri kolayca çıkarabilirsiniz
Teflon tavada oluşan lekeleri çıkarmak için bir su bardağı suya iki çorba kaşığı karbonat ve yarım su bardağı sirke karıştırın. Sirkeli ve karbonatlı suyu tavanın içine döküp on dakika kaynatın. Lekenin geçtiğini görürsünüz.
Mayonezin bozulmaması için susam yağı kullanın
Evinizde mayonez yaparken: Zeytinyağ yerine susam yağı kullanın. Mayonezinizin daha uzun zaman bozulmadığını göreceksiniz.
Salçanın bozulmaması için
Kullandığınız salçaların bozulmamasını istiyorsanız, üzerini düzleyerek biraz zeytin yağı ilave edebilirsiniz, bu sayede salçayı uzun süre saklayabilirsiniz.
Kuş üzümlerini ayıklamak için
Kuş üzümlerini ayıklamak için, onları bir avuç un ile ovun, kalın delikli bir süzgece atın. Süzgeçi salladığınızda, un ile birlikte, istenmeyen çöp ve tozlar aşağı düşecektir.
Balın saf olup olmadığını anlamak için
Balın saf olup olmadığını anlamak için, baldan bir kaşık alıp, soğuk suda ezin. Su beyazlaşacak olursa, içinde un veya nişasta var demektir. Donmuş veya kristallenmiş balı eski haline getirmek için kavanozu içi sıcak su dolu bir kapta bekletiniz.
Sütü ocağa koymadan
Sütü ocağa koymadan önce, tencere soğuk suyla çalkalanırsa, süt kaynarken dibine yapışmaz.
Yoğurt ekşimişse
Süzme yoğurdunuz ekşimişse, içine su koyup tekrar süzün. Ekşiliğinin gittiğini göreceksiniz.
Kesik Limonu nasıl saklarsınız?
Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun, iki hafta limonu bu şekilde muhafaza edebilirsiniz.
Çayınızı demlerken farklı tatlar deneyin
Çaya ayrı bir tat ve koku vermek istiyorsanız, kavanozun içine bir dilim elma, ya da portakal kabuğu atabilirsiniz. Hatta portakal ve limon kabuğunu rendeleyerek de kullanabilirsiniz.
Peynirlerinizin tazeliğini korunması için
Peynirlerinizin tazeliğini koruması için, hava almayacak şekilde şeffaf folyoya sarın.
Bilhassa tansiyon hastaları daha az tuz kullanmalı!
Tuzsuz zeytin yemeye özen gösterin. Lor peyniri gibi tuzsuz peynirleri tercih edin. Eğer peynirde az da olsa tuz varsa, aynı şekilde zeytin de tuzluysa bir süre suda bekletin. Çok tuzluysa daha da uzun süre suda bekletin.
Şekerin nemlenmesini önlemek için
Şeker kavanozunun altına kurutma kağıdı koyarsanız, şekerin nemlenmesini önlemiş olursunuz.
Dereotunu saklamak için
Dere otunu uzun süre muhafaza etmek için, onları temiz bir havlu ile sarın, bir naylon poşete koyun, bu şekilde buzdolabına bırakın.
Tazeliği gitmiş yeşillikleri yeniden canlandırmak için
Tazeliği gitmiş, yeşillikleri canlandırmak için, buz'lu suyun içine iki kaşık limon suyu karıştırın, yeşillikleri içine koyun ve 1 saat buz dolabında bekletin.
Domatesin gözlere olumlu etkisi
Toplumda yerleşmiş olan yanlış bilgiyi düzeltmek oldukça zordur. Kime sorsanız, “gözlere hangi sebze iyi gelir” diye, alacağınız cevap, havuçtur. Halbuki, bu yanlıştır. Domatesin gözlerimiz üzerindeki olumlu etkileri havuçtan çok daha güçlüdür. Tabi ki kısır (melez) tohumdan üretilmiş domateslerden söz etmiyoruz, domates doğal olmalı. Yani tohumundan tekrar domates üretilen domates olmalı. Ayrıca genel kural olmamakla beraber, her sebze ve meyve mevsiminde tüketilmelidir. İnsan vücudu (metabolizması) mevsimlere bağlı olarak farklı çalışır.
Domatesi soyarken
Domatesi kolay soymak için, bıçağın sırtıyla kabukların üstüne soyulacak yönün tersine sürtülür veya kaynar suda bir dakika bekletilir.
Yeşil sebzelere renk veren, klorofil maddesidir
Pişirdiğinizde sebzelerin bu yeşil rengi daha az kaybetmeleri için, önce bol buzlu suda bekleterek, klorofilin sabitleşmesini sağlayın.
Yeşil sebzeleri canlandırın
Satın alınıp buzdolabında saklanan yeşil sebzeler bir süre sonra canlılıklarının yitirirler. Tekrar canlı hale getirmek için ise, yıkayıp 10-15 dk. Kadar 2 litrelik suya katılmış 1 yemek kaşığı limon suyunda bekletilmesi yeterli olacaktır.
Çabuk bozulan yeşillikler
Maydanoz, dereotu, nane gibi çok çabuk bozulan yeşillikleri hiç zayi etmeden kullanmanın yolu; yıkadıktan sonra kesip, buzlukta saklamaktır.
Patlıcan kabuğunu et yemeklerinde kullanın
Patlıcan kabuklarını iyice yıkayın, sirkede kaynatın ve sıvı yağ dolu bir kavanozda saklayın. Yavaş yavaş mantar tadı aldıklarını göreceksiniz. Bunları et yemeklerini ve pilavlarınızı çeşnilendirmek için kullanabilirsiniz.
Reçel yaparken
Reçel yapacağınız meyvaları iyice yıkayıp, kurulamalısınız. Karıştırırken mutlaka tahta kaşık kullanmalısınız. Şekerlenmeyi önlemek için limon tozu yerine, limon suyu kullanın. Kavanozlara koyduğunuzda, iyice soğumadan ve üzerindeki hava kabarcıklarını kağıt havlu ile almadan kavanozun ağzını kapatmayın. Reçellerinizi serin ve karanlık yerde saklayın.
Reçeliniz şekerlenme yapmasın
Yaptığınız reçelin çabuk şekerlenmesini istemiyorsanız, limon suyunu, reçeli ateşten almanıza yakın ilave edin. Aksi takdirde önceden ilave edilen limon suyu, reçelin rengini ve kıvamını koyulaştırır.
Zeytinyağı nasıl muhafaza edilir?
Zeytinyağı doğrudan güneş ışığı görmeyen serin yerlerde saklanmalıdır. Saklama için en uygun sıcaklık derecesi 14- 15°C'dir. Zeytinyağı her türlü kokuyu çeker, içine alır. Bu nedenle yabancı koku olmayan yerlerde ağzı kapalı olarak muhafaza edilmelidir. Zeytinyağını renkli cam şişelerde, renkli camlı damacanalarda ve içi laklı teneke kutularda saklanmalıdır. Plastik bidonlar, kalaysız teneke veya saç kaplar uygun değildir. Zeytinyağı ağzı açık uzun bir süre hava ile temas ederse, yağ bozulmaya başlar, asit oranı yükselir.
Portakalları soğuk suda tutun
Kış aylarında hepimizin vazgeçilmez içeceği C vitamini deposu portakal suyudur. Eğer portakalları sıkmadan önce, yarım saat soğuk suda bekletirseniz, sıktığınızda daha fazla portakal suyu elde edersiniz.
Çaydanlığınızın kirecini temizleyin
Çaydanlığınızın içinde biriken kireç tortusunun temizlenmesini istiyorsanız, on beş dakika kadar içine sirke kaynatın, ya da kabın içinde yumurta kabuklarını bir süre bırakmanız, kirecin temizlenmesi için yeterlidir.
Izgaraları temizlerken
Fırın ızgaralarını, özellikle de et pişirdikten sonra temizlemekte zorluk çekebilirsiniz. Izgaranın üzerinde kuruyan lekeler ne kadar sıcak su altına tutarsanız tutun, çıkmayabilir. Bu durumda "sünger taşıyla" ızgarayı iyice ovmak gerekir. Lekeden eser kalmadığını göreceksiniz.
Yanmış tencereler
Yemeği ocakta unutup, tencerenin dibini yaktığınız zaman üzülmeyin. Bir miktar kabartma tozu, ya da otomatik çamaşır makinesi deterjanını suyla karıştırıp, hamur yapın. Bu hamuru tencerenin yanan kısmına sürün ve bir gece bu şekilde bekletin. İyice durulayın. Tencereniz eskisi gibi olacak.
Yanığa karşı un
Mutfakta yemek pişirirken, illa ki bir tarafımızı yakarız. Bu gibi ufak defek yanıklarda işe yarayan bir metod; yanan kısmı un'a batırmak, veya üzerine un serpmek şeklinde. Un buzdolabında bir kavanozun içinde bekletilirse, daha etkili olduğu söyleniliyor.
Blendırı temizlerken
Blendırınızı temizlemek için, blendırın yarısına kadar, ılık su doldurun ve çalıştırın. İçindeki tüm lekerin çıktığını göreceksiniz.
Konserve açacağı paslanırsa
Konserve açacağınız paslanırsa bir gece boyu sıvı yağda bekletin. Ertesi gün, açacaktaki pasın gittiğini ve eskisi gibi kolayca konservelerinizi açtığını göreceksiniz.
Cam kapları temizlerken
Cam fırın kaplarının temizlenmesi için, kapta bir miktar kabartma tozunu suyla hamur yapıp, kaba yayın. Bir müddet bekleyip, yıkayın. Camın temizlendiğini görürsünüz.
Kristal bardaklarınızı parlatın
Kristal bardaklar yıkandıkça, ışıltısını kaybeder, mat bir görünüm kazanmaya başlar. Kristal bardaklarınızı yıkarken, kullandiığınız deterjana yarım su bardağı sirke ve tuz ekleyip, öyle durularsanız, ilk günkü gibi parladıklarını görürsünüz.
Tabaklardaki minik çatlaklar
Tabağınızın ufaç çatlama gibi görüntüsünü gidermek için, çatlak tabağı bir tencereye yerleştirip, süt ile doldurun. Çok kısık ateşte 45 dakika kaynatın ve soğumaya bırakın. Çatlaklardan eser kalmayacaktır.
Zeytinyağı şişesini temizlemek için

Zeytinyağı şişenizi temizleyememekten şikayetçiyseniz, şişenin içine soğuk su ve kalın tuz ilave edin. Sonra iyice çalkalayın. Ardından tekrar soğuk su ile bol bol yıkayın.
Doğal kaya tuzu iyi bir alternatif!
Temel besin maddelerinden biri olan doğal "işlenmemiş" tuzun, hayatın devamlılığını sağlayan önemli özellikleri varken, işlenmiş rafine tuzları, zararları nedeniyle kullanmamamız gerekir. Çünkü gerçek doğal tuz olmadan, hayatın var olması mümkün değildir! İki tuz öneriyoruz: İşlenmemiş Keltik Sea Salt, ve işlenmemiş Himalaya Tuz Kristali. Bu tuzları temin edemezseniz, turşu için kullanılan doğal kaya tuzu iyi bir alternatif.
Bakırları parlatmak
Bakır kapların lekelerini çıkarmak ve parlatmak için uzun uzun uğraşmanıza gerek yok. Bir litrelik su şişesini sıcak sirkeyle doldurun. İçine üç yemek kaşığı tuz atıp, iyice çalkalayın. Sonra bu karışımı bakır kapların üzerine serpin, kısa bir süre beklettikten sonra temiz bir bezle silin.
(Kaynak: Çeşitli kaynaklardan derlenmiştir)

BAHARATLAR

BAHARATLAR
Acı Kırmızı Toz Biber : Acı ve tatlı taze biberlerin kurutulup, dövülmesinden elde edilmiştir.Sıcak yöre yemeklerinin çoğunda kullanılır.
Adaçayı : Ballıbabagillerden kokulu bir bitkidir. Ege bölgesinde, çay yapılan bir aromalı ot. Avrupa ülkelerinin mutfaklarında kızarmış patateslerin, hamurlara koyulan yağların kokulandırılmasında, salamuralarda, etlerin dinlendirilmesinde kullanılır.
Anason : Anayurdu Mısır olan anason, maydanozgillerden bir bitkinin küçük, yeşilimsi, taylı ve baharlı bir tohumudur. Hamur işlerinde, rakıcılıkta, gevreklerde, çöreklerde kullanılır.
Ardıç : Kozalaklılardan, yaz, kış yapraklarını dökmeyen, güzel kokulu, siyahımsı, yuvarlak yemişleri bulunan bir ağaççıktır. Kümes hayvanlarının etlerinin pişirilmesinde ve dinlendirilen etlerde kullanılmaktadır.
Beyaz Toz Biber : Karabiberin dış kabuğu alınmış ve öğütülmüş olanıdır. Karabiberden daha keskin kokuludur ama tadı karabibere göre daha hafiftir.
Biberiye : Küçük, kalınca, ensiz ve kokulu olan yaprakları av ve kümes hayvanlarının etlerinden yapılan yemeklerde, et yemeklerinde ve soslarda kullanılır. Tazesinin kullanıldığı her yerde kullanılır.
Çemenotu : Sert, kahverengimsi sarı renkli bir tohumdur. Öğütülmüş olarak turşularda, çorbalarda, soslarda, güveçlerde ve et yemeklerinde kullanılır.
Çörekotu : Çöreklerde ve ekmeklerin üzerine pişirilirken serpilir. Salatalarda da çörekotu kullanılabilir.
Defne : Çeşitli balık, et, kümes ve av hayvanlarının etlerinden yapılan yemeklerde, soslarda ayrıca bazı turşu ve konservelerde kullanılır.
Dereotu : Maydonozdan sonra en çok kullanılan taze ot. Sindirimi kolaylaştırıcı bir bitkidir. Birçok salata ve zeytinyağlı yemeklerde kullanılır.
Dolmalık Fıstık : Özellikle dolma içlerinde kullanılır.
Fasulye otu : Özellikle kurufasulye ya da diğer baklagiller pişirilirken katılırsa lezzet veren bir ottur.
Frenk fesleğeni : Nanegillerden tropik kökenli bir ot. Domatesle mükemmel bir uyumu vardır. Patlcan ve biberli yemeklerle de önerilir. Sarmısakla birleştiğinde biberli bir tat kazanır.
Frenk maydanozu : Yerli maydanozun kıvırcık yapraklısı. Kokusu daha hafiftir. Süslemeye çok uygundur.
Hardal : Bu bitkinin tohumu un durumuna getirilir ve sirkeyle karıştırılarak macun kıvamında bir karışım yapılır. Izgara etlerin yanında ve bazı soslarda kullanılır.
Haşhaş Tohumu : Haşhaş bitkisinin tohumudur. Mavi-siyah veya beyaz renkte olur. Ekmek, çörek, börek gibi fırın ürünlerinde kullanılır.Ayrıca kavrularak salata, kanape, meze ve sebze yemeklerine de katılır.
Hintcevizi : Bir diğer adı müskat'tır. Beşamel sos ve benzerleri ile peynirli yemeklerde kullanılır. En ince rendeden çekilir. Acımsı tadından ötürü çok küçük miktarlarda kullanılmalıdır.
Karabiber : Kuru ve siyah tanelerinin baharlı ve acı bir tadı vardır. Hemen hemen her türlü yemekte bütün veya toz durumda kullanmak mümkündür.
Kakule : Sıcak iklimlerde yetişen kakulenin tohumları küçük ve beyazımsı renktedir. İştah açıcı ve mide bozukluklarını giderici özelliği vardır. Bu nedenle hem baharat, hem de ilaç olarak kullanılır.
Karanfil : Bu bitkinin koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcukları kurutulur ve öğütülerek toz haline getirildikten sonra veya dövülmeden tane olarak kullanılır. Kompostolarda, bazı tatlılarda, şerbetlerde, keklerde, dondurmalarda, soğanla birlikte bazı yahnilerde kullanılır. Elma ile ilginç bir uyumu vardır.
Kereviz : Kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitkidir. Genel olarak pişirilerek yenir. Bazı yerlerde yaprakları çiğ olarak da kullanılmaktadır.
Kekik : Etlerde, ızgaralarda, sebzelerde ve balıklarda kullanılır. Özellikle çorbalarda nane gibi kekik de bol kullanılır.
Kimyon : Genel olarak toz halinde kullanılmaktadır. Türk mutfağında, köftelerde, bazı et yemeklerinde ve sucuk yapımında kullanılır.
Kişniş : Kişniş genellikle şuruplarda ve likörlerde kullanılmaktadır. Kişniş şekeri pastacılıkta ve bazı et yemeklerinde de kullanılmaktadır. Bitkinin yaprak ve filizleri de çorba ve salatalara doğranarak yenir.
Köftebaharı : Köftelerde kullanılır.
Köri : Kimyon, biber, zerdeçal, kişniş, karanfil, kakule, zencefil, hintcevizi, demirhindi ve acı kırmızı biberden oluşan bir baharat karışımıdır.
Kuru Tarhun : Tazesinin kullanıldığı her yerde kullanılır.
Kuşüzümü : Pilav, dolma içleri ve bazı tatlılarda kullanılır.
Maydanoz : Her türlü salata ve yemekte kullanılır. Kök maydanozda ıtırlı bir yağ bulunduğundan bazı soslarda ve yemek sularında bu köklerden yararlanılmaktadır.
Melisotu : Salata veya taze meyveler ile kullanılır.
Mercanköşk : Kekiğe çok yakın bir ottur. Salatalardan başka et yemeklerinde, sebzelerle de kullanılır. Genellikle yemeğe pişmesine yakın konur. Sindirimi kolaylaştırıcı bir etkisi olduğundan, av etleri gibi sindirimi zor yemeklerde mutlaka kullanılır.
Miskotu : Kaz, ördek, yılanbalığı gibi yağlı yiyeceklerde ve yahnilerde kullanılır. Vermut tipi bazı şarapların yapımında vazgeçilmez bir ottur.
Muskat : (küçük hindistan cevizi) Kullanılan kısmı tohumudur. Itırlı bir tada ve kokuya sahip olan muskat çok sert olduğundan rendelenmiş olarak da satılır. Antiseptik, iştah açıcı, mide ve kalbi kuvvetlendirici ve safra taşlarının erimesine yardımcı özellikleri vardır.
Nane : Çorbalardan sebzelere kadar birçok yemekte kullanılır. Etlerden koyun ve kuzuya konulur.Ayrıca genellikle salatalarda da kullanılır.
Pembebiber : Özellikle soslarda, et ve balık yemeklerinde kullanılır.
Pul Kırmızı Biber : Acı taze biberlerin kurutulup pul haline getirilmesi ile yapılır.
Rezene : Anason kokulu bir ot. Yaprakları dereotuna benzeyen, kökü de sümbül soğanını andıran bu bitkinin yemeği ve salatası yapılır.
Roka : Yaprakları turp yaprağına benzeyen bir bitkidir. Salata olarak veya tava ve ızgarada pişirilmiş balık yemekleriyle birlikte yenir. Ayrıca, servis tabaklarının süslemesinde de kullanılır.
Safran : Safran, kullanıldığı yemeğe sapsarı bir renk verir. Keskin ve hafif acımsı bir tadı vardır. Bazı balık ve deniz mahsulleri yahnilerinde, pilavlarda ve sütlü, pirinçli tatlılarda kullanılır. Zeytinyağında ise hiç erimez. Ayrıca safrandan zerde adı verilen bir tatlı da yapılır.
Sumak : Toz haline getirilerek kullanılmaktadır. Ekşimsi bir tadı vardır. Kebaplara ve bazı salatalara ekşilik vermek için kullanılır.
Susam : Simit ve benzer çeşitli hamurlu yiyeceklerde ya da tahin yapmında kullanılır.
Tarçın (çubuk) : Bazı pasta, kek, bisküviler ve sütlü tatlılarda ayrıca boza, salep gibi içeceklerde kullanılmaktadır.
Tarhun : Bazı soslarda, salçalı et yemeklerde, soslarda, yumurtalarda ve salatalarda kullanılır.
Tatlı Kırmızı Toz Biber : Tatlı kırmızı biberlerin kurutulup toz haline getirilmesiyle elde edilir. Pek çok yemekte kullanılır.
Tere : Bu bitkinin yaprakları genellikle salata olarak yenir. Servis tabakların süslenmelerinde de kullanılır.
Toz Tarçın : Çubuk tarçının kullanıldığı her yerde kullanılır.
Vanilya : Meksika kökenli bir baharat. Pastacılık ve şekercilikte krema, kek, dondurma, komposto, poşe meyveler ve sütlü tatlıları lezzetlendirmek için kullanılır.
Yenibahar : Kullanılan kısmı meyvesidir. İştah açıcı, gaz söktürücü ve kabıza karşı etkilidir. Mutfakta ise etli yemeklerde, köfte, sosis, çeşitli tatlı ve dolmalarda kullanılır.
Zencefil : Bir bitkinin toprak altında kalan gövdesinin kurutulmasıyla elde edilir. Genellikle şerbet, meşrubat ve likör yapımında kullanılmaktadır.

Zerdeçal : Yaprakları sivri uçlu, çiçekleri sarı renkte bir bitkidir. Et, balık, yumurtalı yemeklere katılır. Ayrıca kimi zaman safranın yerine de kullanılmaktadır.

MUTFAK TERİMLERİ


MUTFAK TERİMLERİ
Alacalı soymak: Patlıcan, salatalık gibi bazı sebzelerin kabuğunu şeritler halinde soymak.
Aşçı: Yemek pişiren kişi.
Aşçıbaşı: Mutfakta çalışan bir ekibin başındaki usta aşçı, mutfağın yöneticisi, şef.
Bir fiske: Tuz, şeker, baharat gibi toz halindeki gıdaların başmak parmak ile işaret parmağı arasında tutulan miktarı.
Bir tutam: Tuz, şeker, baharat gibi gıdaların 4 parmak ile tutulan miktarı.
Bir taşım kaynatmak: Tencerenin içindeki malzemenin kaynamaya başladıktan sonraki bir dakika içinde kenarlarından yukarıya doğru taşacakmış gibi kabardığı an.
Benmari usulü: Genellikle çikolata eritmede kullanılan bir tekniktir. Kaynar su bulunan bir kabın üzerine başka bir kap oturtulur ve sıcak sudan gelen ısının etkisi ile içinde çikolata eritilir.
Boza kıvamı: Ne çok akışkan ne de çok koyu olmayan bildiğimiz boza yoğunluğu.
Demlendirmek: Özellikle pilavlar için kullanılan bir deyimdir. Pilavın pişmesi tamamlandıktan sonra servis edilmeden önce 10 dakika kadar bekletilmesi.
Didiklemek: Haşlanmış etlerin kemiklerinden ayrılarak elde tel tel ayrılmasıdır.
Dinlendirmek: Özellikle hamur işlerinde ve marine edilen etlerde uygulanır. Hamur yoğrulduktan sonra üzeri örtülerek veya sarılarak ya mayalanması için ya da yağlı hamursa yağını toplaması için bekletilir.
Kavurmak: Yağın içinde bir malzemenin karıştırılarak hızlı ateşte pişirilmesi.
Kefini almak: Et, tavuk, kemik haşlanırken kaynayan suyun üzerine toplanan köpüğe kef denir ve bir kaşıkla alınır.
Kulak memesi kıvamı: Ne çok sert, ne çok yumuşak, orta sertlikte ele yapışmayan hamur kıvamı.
Özleşene kadar: Bir araya gelmiş iki ya da daha çok malzemenin birbirine tam olarak karışması.
Pane: Yağda kızartılacak herhangi bir malzemenin yumurta ve una bulanması.
Sote: Kızgın yağda ve hızlı ateşte sürekli çevirerek pişirme.
Şeffaflaşana kadar: Soğan ya da pirinç gibi yiyeceklerin pişirildikçe mat beyaz görünümden parlak görünüme geçmesi.
Şoklamak: Sebzelerin renk ve vitaminlerini koruyarak pişirmek üzere kaynar suya atıp soğuk suya çıkarıyarak soğutulması işlemidir.
Terbiye: Etleri yumuşatmak ve lezzet katmak için çeşitli baharat, yağ, limon, süt gibi karışımların içinde bekletmek; çorbalara kıvam ve lezzet katmak için limon, sarımsak, sirke, yumurta sarısı gibi malzeme ile hazırlanan karışım. Et, tavuk, kemik haşlanırken kaynayan suyun üzerine toplanan köpüğe kef denir ve bir kaşıkla alınır.

ZEYTİNYAĞLI BAMYA


Malzemeler:
500 gr bamya
2 orta boy kuru soğan
2 adet domates
1 tatlı kaşığı biber salçası
1 limon
1 çay bardağı zeytin yağı
Tuz
2 su bardağı su
YAPILIŞI:
Yıkanan bamyaların sapları yuvarlak kesilerek temizlenir.Limonlu suda bekletilir.
Küçük doğranan soğan ve sarımsaklar yağda pembeleştirilir.Üzerine domates ve salça eklenir.
Bamyalar yıkanıp süzülerek karışıma eklenir.Üzerine yarım limon suyu ve 2 bardak su dökülür.
Tuz atılır.Bamyalar yumuşayana kadar kısık ateşte hiç karıştırmadan pişirilir.
Dağılmaması için tencerede soğuması beklenir.
Ilık veya soğuk servis edilir.


MİDYE BÖREĞİ




Malzemeler:
3 adet yufka
1 yemek kaşığı tereyağı
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı su
İç harcı;
100 gr beyaz peynir
Yarım demet maydanoz
Pul biber
 YAPILIŞI;
Peynir çatalla ezilerek maydanoz ile pul biber eklenir ve iç harcı hazırlanır.
Yufkalara sürmek için tereyağı eritilir, üzerine sıvıyağ ve su eklenir.
Bir yufka açılarak dörde bölünür.
Her bir parçanın üzerine yağ karışımından sürülür.Yufkanın sivri ucu ve geniş kenarının ortası tutularak yufka büzülür kelebek şekli verilir.Kanat kısımları çevrilerek yukarıda birleştirilir.
Birleştirilen yere peynirli harç konulur ve kenarlarını kapatılarak sigara böreği sarar gibi sarılır.
Tüm yufkalara aynı işlem uygulanır.
Börekler yağlanmış tepsiye dizilerek üzerine yumurta sarısı sürülür ve 180 derece fırında kızarana kadar pişirilir.

PATATESLİ BUZLUK BÖREĞİ



Malzemeler:
4 yufka
4 adet patates
1 kuru soğan
Tuz,karabiber,pul biber,nane
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı su
Üzeri için:
1 yumurta sarısı
1 kahve fincanı su
2 yemek kaşığı sıvı yağ
Çörek otu ve susam
YAPILIŞI:
Patatesler haşlanıp,rendelenir.
Soğan küçük doğranır ve yağda pembeleştirilir.Baharatlar ve tuz atılarak ocak kapatılır.Patatesler karışıma eklenir.
Bir yufka açılarak ikiye kesilir.Bir parçasına sıvı yağ ve su karışımı sürülür.İkinci parça yufka üzerine kapatılır.D şeklinde olan iki kat yufka 3 e bölünür.Geniş yerine patatesli harçtan konarak sigara böreği gibi sarılır.
Diğer yufkalarda aynı şekilde sarılır.Bir kaba konup buzluğa kaldırılır.
Ertesi gün dondurucudan alınan börekler yağlı su karışımına bulanarak yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizilir.Üzerine yumurta sarısı sürülüp,çörek otu veya susam serpilerek 170 derecede fırında üzeri kızara kadar pişirilir.Çıtır olan börekler sıcak servis edilir.

PEYNİRLİ OTLU KURABİYE





PEYNİRLİ OTLU KURABİYE
Malzemeler:
125 gr. margarin veya tereyağı(oda ısısında)
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı yoğurt
1 tatlı kaşığı sirke
2 adet yumurta(Bir tanesinin sarısı üzeri için ayrılır)
1 çay kaşığı tuz(peynirin tuzuna göre değişir)
1 su bardağı sert beyaz peynir
1 çay bardağı kaşar peynir rendesi karışımı
Yarım demet dereotu (ince doğranmış)
Yarım demet maydanoz (ince doğranmış)
Aldığı kadar un
1 paket kabartma tozu
Üzeri için:
1 yumurta sarısı
Çörek otu
Susam
YAPILIŞI:
Dere otu ve maydanoz iyice yıkanıp ince ince kıyılır.
Beyaz peynir fazla ezilmeden küp küp doğranır.Kaşar rendelenir.
Bir kaba oda ısısındaki margarin,sıvı yağ,yoğurt,sirke,yumurta konarak karıştırılır.
Doğranmış dereotu,maydanoz,un ve kabartma tozu da eklenerek yumuşak bir hamur elde edilir.Katı bir hamur olmaması için un azar azar eklenmelidir.
İstenilen büyüklükte hamur kopartılıp yuvarlak şekil verilir.Yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizilir.Üzerine yumurta sarısı sürülür.İsteğe göre susam veya çörek otu serpilir.
180 derece önceden ısıtılmış fırında 25-30 dakika pişirilir.