Lezzetli Yemek Tarifleri

PROBİYOTİK


Probiyotik Nedir?
Bazı literatürlere göre Yunanca bazı literatürlere göre ise Latince bir kelime olan “pro” yani “için” sözcüğü ile, Yunanca “biotikos” yani “canlı” kelimesinin bir araya gelmesi ile meydana gelen “probiyotik” kelimesi “yaşam için uygun, canlı” anlamına gelmektedir. Bu adlandırılmadan da anlaşılacağı üzere probiyotikler, vücut için fayda sağlayan mikro canlılar olarak  tanımlanmıştır.
Normalde doğada iki bakteri türü bulunmaktadır. Bu bakteri türlerinden biri, hastalıklara sebep olan ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen patojen bakteri sınıfıdır. Diğer bakteri türleri ise, vücut için fayda sağlayan ve özellikle de sindirim sistemi sağlığını destekleyen yararlı bakterilerdir. Zararlı bakteriler vücudun her hangi bir bölgesine yerleşip, yaşayabilirken, yararlı bakteriler sadece bağırsaklara yerleşmekte ve böylece sindirim sisteminin faaliyetlerine yardımcı olmaktadır. Öyle ki, yararlı bakteriler olmadan, besinlerin sindirimini dahi gerçekleştirmek mümkün değildir.
Probiyotik olarak kullanılan faydalı bakterilerin başında ise sıklıkla, “laktik asit”, “bifidobakteriyum”, “bifidus regularis”, “lactobacillus bulgaricus” ile “lactobacillus acidophilus” bakterileri gelmektedir. Ancak bazı durumlarda, basil ve mayalar da probiyotik olarak kullanılabilmektedir.
Bağırsaklarda yaşayan probiyotiklerle, insan vücudu arasında, tıp dilinde “simbiyozis” olarak adlandırılan bir ilişki bulunmaktadır. Yani iki tarafın da faydalandığı bir ortaklık söz konusudur. Probiyotikler, vücuda mikroplar ile mücadelede yardımcı olurken, insan vücudu da onlara ev sahipliği yapmakta ve onlara yaşam alanı sağlamaktadır. Yetişkin bir insanın bağırsaklarında bulunan probiyotik miktarı ise, yaklaşık olarak 100 trilyon civarındadır ve bunların toplam ağırlıkları da neredeyse 1,5 kilo kadardır. İnsan vücudundaki toplam hücre sayısı ise sadece 10 trilyon civarındadır. Yani, bağırsaklarda toplam hücre sayısının neredeyse 10 katı kadar faydalı bakteri bulunmaktadır.
Sağlık için zararsız ve hatta faydalı olan probiyotikler, antibiyotik gibi bazı ilaçların kullanımı ve yanlış beslenme sonucu imha edilebilmektedir. Çünkü, antibiyotik ilaçlar, zararlı patojenleri yok etmesinin yanı sıra, faydalı bakterileri de eş zamanlı olarak imha etmektedir. Bundan dolayı da, sürekli ve yüksek dozlarda antibiyotik tüketimi, bir takım sağlık sorunlarının oluşmasına neden olabilmektedir. Öte yandan, aşırı derecede işlenmiş olan gıdaların tüketilmesi ya da lif bakımından zengin gıdaların az tüketilmesi sonucu, probiyotik üretimi azalmakta ve bundan dolayı da, probiyotiklerin miktarında azalma yaşanmaktadır. Ayrıca, uzun süre devam eden ishal, stres, alkol ve uyuşturucu kullanımı da, probiyotik oranının azalmasına ve sonuç olarak da, sindirim sistemi sağlığının bozulmasına neden olmaktadır.
Probiyotiklerin Faydaları
Probiyotikler, vücutta, toksin ve kanserojen maddeler gibi, zararlı bileşiklerin oluşmasını önlemeye, zararlı bakterilerin ise çoğalmasını engellemeye yardımcıdır. Sindirim sistemi sağlığı için etkili olan probiyotiklerin faydaları şu şekildedir;
İshal ve kabızlık oluşumunun önlenmesine yardımcı olmaktadır.
Şişkinlik, hazımsızlık ve gaz problemlerinin giderilmesine yardımcı olmaktadır.
Mide bağırsak (gastrointestinal) rahatsızlıkların ve enfeksiyon oluşumlarının engellenmesine katkı sağlamaktadır.
İrritabl bağırsak sendromu, kolit ve diğer bağırsak sorunlarının önlenmesine yardımcı olmaktadır.
Bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlamaktadır.
Kandaki kolesterol ve şeker dengesinin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
Kilo kontrolünü sağlamaktadır.
Hastalık sonrası hızlı iyileşme sağlamaktadır.
Mantar enfeksiyonu ve alerjik reaksiyon riskini azaltmaktadır.
İdrar yolları enfeksiyonlarının önlenmesine yardımcı olmaktadır.
Diğer besinlerde bulunan vitamin ve mineralleri vücut tarafından emilmesine katkı sağlamaktadır.
Mesane kanseri riskini azaltmaya yardımcı olduğu düşünülmektedir.
Çocuklarda gelişen egzama semptomlarının azaltılmasına ve önlenmesine katkı sağlamaktadır.
Probiyotiklerin Olası Yan Etkileri
Aslında probiyotik, bazı besinlerin içeriğinde doğal olarak bulunan faydalı bakterilerdir. Fakat, yapay şekilde de probiyotik bakterisi üretilebilmektedir. Doğal olmayan ve bitkisel destekli ya da organik ve doğal etiketleri ile birlikte piyasa sunulan probiyotik besinlerin bir takım yan etkiler bulunabilmektedir. Probiyotiklerin yan etkileri hakkında yapılan çalışmalar her ne kadar yeterli olmasa da, aşırı miktarda probiyotik katkılı besinlerin tüketilmesi sonucu, bağırsaklardaki doğal probiyotikler zarar görebilmektedir. Bunun dışında, şişkinlik ve gaz da probiyotiklerin diğer yan etkileri arasında bulunmaktadır.
Probiyotik İçeren Besinler
Probiyotikler bazı besinlerin yapısında doğal olarak bulunmaktadır. Genellikle de, süt ürünlerinde bulunan probiyotikler, diğer bazı besinlerin de yapısında vardır. Buna göre, probiyotik içeren bazı besinler şu şekildedir;
1. Yoğurt:
En bilinen doğal probiyotik kaynağı besin yoğurttur. Yoğurtta bulunan faydalı bakteriler yani probiyotikler ise “Lactobacillus” ve “Acidophilus” bakterileri şeklindedir. Bu bakterilerin esas faydası ise, sindirim sistemini zararlı bakterilere karşı korumak ve gerekirse de onlarla mücadele etmektir. Özellikle de ev yoğurdunun probiyotik içeriği daha yüksektir ve vücuttaki T hücrelerinin aktifleşmesini sağlayarak, bağışıklığın artırılmasına yardımcı olmaktadır. T hücreleri ise, vücuttaki zararlı mikroorganizmalara karşı savaşan hücrelerdir.
2. Peynir:
Kahvaltıların vazgeçilmez besini olan peynirin de probiyotik içeriği yüksektir. Thermophillus, bifudus, bulgaricus ve acidophilus isimli faydalı bakterileri içeren peynir, bu sayede, bağışıklık sistemi sağlığının güçlenmesine yardımcı olmaktadır.
3. Kefir:
Bir tür fermente (mayalanma) sonucu meydana gelen kefir, keçi, koyun ya da manda gibi hayvanların sütünden elde edilebilmektedir. Fermentasyon yardımı ile meydana gelen kefirin, probiyotik içeriği sütün içerdiği probiyotiklerden daha fazladır. Üstelik kefiri, laktoz intoleransı olanlar da tüketebilmektedir. Bağırsakların sağlıklı şekilde çalışmasına yardımcı olan kefir, bağışıklık sistemi sağlığını da korumaktadır.
4. Lahana Turşusu:
Mükemmel bir beta karoten, demir, kalsiyum, A vitamini, B1 vitamini, B2 vitamini ve C vitamini kaynağı olan lahana turşusu aynı zamanda, çok iyi bir probiyotik kaynağıdır. Üstelik lahana turşusunun içerdiği probiyotik doğal probiyotiktir.
5. Salatalık Turşusu:
Hem lezzetli hem de faydalı olan salatalık turşusu, iyi bir probiyotik kaynağıdır. Özellikle de yemeklerin yanında tüketilen salatalık turşusu, bağırsak ve sindirim sistemi sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Hatta salatalık turşusunun suyu dahi, iyi bir probiyotik kaynağı olduğundan, suyunu içmek de, oldukça faydalıdır.
6. Ayran:
Yoğurt ile suyun karıştırılması ile oluşan ayran, yoğurt bazlı olduğu için, çok iyi bir probiyotik kaynağıdır. Ayranın yapısında doğal olarak bulunan probiyotik, sindirim sistemine yerleşmiş olan zararlı bakterilerin yok edilmesine ve yararlı bakterilerin ise artırılmasına yardımcı olmaktadır.
7. Keçi Sütü
Koyun, inek ve manda sütlerine nazaran daha sert ve koyu bir yapıya sahip olan keçi sütünün içeriğinde doğal olarak bulunan faydalı bakteriler ise, actobacilli ile bifidus bakterileridir. Bu faydalı bakteriler, vücut için enerji sağlayarak, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olmaktadır.
8. Kombu Çayı:
Bir tür fermente çay olan kombu çayı, bundan dolayı da, probiyotik içeriği yüksek bir çay çeşididir. Türk kültüründe fazla bilinmeyen kombu çayı, vücut için enerji sağlamakta ve rahatlama sağlamaktadır.
9. Mikro Yosunlar:
Mavi yeşil algler, spirulina ve chlorella gibi bazı alg (yosun) türlerinin probiyotik içerikleri yüksektir. Bu gibi mikro yosunlar, aktarlar tarafından toz şekilde satılmaktadır. Mikro yosunların probiyotikleri de, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olmaktadır.
10. Bitter Çikolata:
Özellikle de, sütü değil ama çikolatayı sevenler için ideal bir probiyotik kaynağı olan bitter çikolata, yani süt ve şeker içermeyen çikolata, diğer bazı süt ürünlerinden dahi daha fazla miktarda probiyotik içerebilmektedir.
11. Probiyotik İçeren Diğer Besinler:
Probiyotik içeren ya da probiyotiklerin çoğalmasına yardımcı olan bazı besinler ise şu şekildedir;
Nar ekşisi,
Turşu,
Sirke,
Şalgam,
Boza,
Süzme peynir,
Pastörize edilmemiş zeytin,
Dhokla (nohutun fermente edilmesiyle yapılan Hint aperatifi)
Dosa (pirinç ve siyah mercimeğin fermente edilmesiyle yapılan geleneksel Güney Hint yemeği)
Idli (pirinç ve siyah mercimeğin fermente edilmesiyle yapılan Hint aperatifi)
Kim Chi (baharatlı ve keskin fermente edilmiş lahana, geleneksel Kore yemeği)
Miso (bir sos veya yaymak olarak kullanılan fermente soya salçası, popüler Japon gıdası)
Natto (fermente edilen soya fasulyesinden yapılmış Japon gıdası).
Bu gibi besinler, fermente sonucu elde edildikleri için probiyotik içeriği yüksek gıdalardır.

NOT:

Her ne kadar probiyotik, bazı besinlerin yapısında doğal şekilde bulunuyor olsa da, yapay şekilde probiyotik üretilmesi ve bir takım besin maddelerin içerisine eklenmesi mümkündür. Fakat probiyotik ihtiyacını doğal yollardan karşılamak çok daha sağlıklı ve etkilidir. Öte yandan, doğal olmayan probiyotikleri, düzenli olarak ilaç kullanan kişilerin tüketmesi zararlı olabilir. Çünkü ilaçlar, doğal olmayan bu gibi maddeler ile etkileşime geçebilmektedir. Ayrıca, bazı kronik hastalıkları bulunan kişiler, bebekler, çocuklar, hamile ve emziren kadınların, bu gibi doğal olmayan probiyotik besinlerden uzak durmaları tavsiye edilmektedir. Hatta bu konu hakkında bir doktora danışılmasında fayda vardır.

BAHARATLI ÇİÇEK EKMEK


Malzemeler:
1 su bardağı ılık su
1 su bardağı ılık süt
1 küçük paket yaş maya
1 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı toz şeker
Kekik,pul biber,nane,karabiber v.s
10 adet zeytin (çekirdekleri çıkartılmış ve doğranmış)
Un
1-2 yemek kaşığı sıvı yağ(tepsiyi yağlamak için)
Üzeri için:
1 çay bardağı su
Susam
Çörek otu
 YAPILIŞI:
Geniş bir  kabın  içerisine ılık su, toz şeker ve maya konup  karıştırılır.
Azar azar un eklenir.Üzerine tuz serpilir.Yumuşak ele yapışan  bir hamur elde edilir.
Hamurun üzeri örtülür ve sıcak bir ortamda mayalanması için 1 saat kadar bekletilir.
İki katı kabaran hamur, gazı çıksın diye tekrar yoğrulur.Baharatlar ve zeytin eklenir.15 dakika daha dinlendirilir.
Mayalanan hamurdan mandalina  büyüklüğünde parçalar kopartılıp bezeler yapılır.
Bezeler yağlı fırın tepsisine dizilip tepsi mayası için en az 30 dakika kadar bekletilir.
Hamurların üzeri su ile ıslatılıp, susam ve çörek otu serpiştirilir.
200° fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.

İÇLİ KÖFTE(Oruk-Hatay)


Malzemeler:
Dışı için:
1kg  ince köftelik bulgur
500 gr. irmik
150 gr. kıyma
2 tatlı kaşığı kimyon
2 soğan rendesi
1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber
2 yemek kaşığı biber salçası
3 yemek kaşığı un
Tuz
1 su bardağı soğuk su
İçi için:
2 yemek kaşığı sıvı yağ
300 gr kıyma
3 orta boy soğan
1 tatlı kaşığı salça
Yarım demet maydanoz
1 çay bardağı  ceviz(iri kıyılmış)
Tuz
Pul biber
Karabiber
Kızartmak için:
Sıvı yağ
YAPILIŞI:
Önce içi hazırlanır.Tavada sıvı yağda küçük doğranmış soğanlar pembeleşinceye kadar kavrulur.
Kıyma eklenerek suyunu çekinceye kadar kısık ateşte kavrulur. Salça eklenir ve biraz daha kavrulur. Su eklenir. Baharatlar, tuz, ceviz ve ince kıyılmış maydanoz eklenip ocağın altı kapatılır. Soğumaya bırakılır.
Dışı için;İnce bulgur  soğuk su ile kısır yapar gibi ıslatılır. Suyu çekilince irmik,soğan, salça baharatlar ve  tuz eklenip 15 dk boyunca iyice yoğrulur.
Un eklenerek biraz daha  yoğrulur. Ele alınıp yuvarlandığında dağılmıyorsa tamamdır. Cevizden biraz daha büyük parçalar alınıp baş parmak ile ara ara su alınarak içi ince bir şekilde açılır. İç harcı konarak  yukarı doğru limon şeklinde uzatılır. Hepsine aynı işlem uygulanır.
Biten içli köfteler kızgın sıvı yağda kızartılır.Yağı çekmesi için kağıt havlu  üzerine çıkarılır.
Sıcak ve ılık servis edilir. 

KAHVALTILIK ÇEŞNİ


Malzemeler:
8  adet siyah zeytin
8  adet yeşil zeytin
1 adet kırmızı kapya biber
3-4 diş sarımsak
4 kuru domates
1 yemek kaşığı haşlanmış mısır
Zeytin yağı
Limon suyu
Sumak
Kekik
Dereotu ve nane.
YAPILIŞI:
Zeytinlerin çekirdek kısımları çıkartılıp halka halka doğranır.
Kuru domates ılık suda 5 dakika bekletilerek çıkarılır ve doğranır.
Sarımsaklar ayıklanıp halka halka doğranır.
Biberler de aynı boyutta kesilir.
Bir kap içinde limon suyu,zeytinyağı,sumak ve kekik karıştırılır.
Bir kaba konan kahvaltılıkların üzerine hazırlanan sos dökülür.Üzeri dereotu ile süslenerek servis edilir.
NOT:Kişi sayısına göre kullanılan malzeme miktarı  değişebilir

TURŞU SUYU


Malzemeler:
2 Kg Bidon için:
1 litre su (5 su bardağı)
2 yemek kaşığı turşuluk iri tuz(tepeleme,dolu dolu)
1 yemek kaşığı şeker
1 yemek kaşığı nohut
1 çay kaşığı limon tuzu
1 çay bardağı sirke
5-6 diş sarımsak

Suyu aynı olmak şartıyla istenilen sebzelerle kendi tercihinize göre turşu yapabilirsiniz.
Turşu Suyundaki Besin Maddeleri
Aşağıda 100 ml (3.5 oz) turşu suyunda neler bulunduğu listelenmiştir
Karbonhidrat:​ 0. 4 gram.
Kalsiyum: Günlük ihtiyacın %1–5’i.
Sodyum: Günlük ihtiyacın %50–115’i.
Potasyum: Günlük ihtiyacın %3’ü.
Magnezyum: Günlük ihtiyacın %3’ü.
Probiyotikler: 100 ml başına en fazla 10.700 koloni oluşturan birim.
Sözün özü: Turşu suyu iz miktarda karbonhidrat, mineral, bazen de probiyotik bakteri içerir. Ayrıca sodyum miktarı da yüksektir. ​
Turşu Suyunun faydaları ve kullanım alanları
Jülius Sezar’ın askerlerine güçlenmeleri için turşu yemelerini emrettiği, Kleopatra’ nın ise güzellik için turşu yediği söylenmekte.
Turşu suyunun sağlığa birçok faydası ve değişik kullanım alanları olduğu düşünülüyor.
Turşu suyunun egzersiz performansını güçlendirdiği ve kan şekerini dengelemeye yardımcı olduğu iddia ediliyor.
 Fakat turşu suyundaki tuz oranının da yüksek miktarda olduğunu da unutmayalım.
İçeriğinde bulunan sirke ve limon sayesinde metabolizmayı hızlandırır ve yağ yakımını kolaylaştırır. Eğer reflünüz yoksa ya da yüksek tansiyon hastası değilseniz, her gün 1 bardak turşu suyu içmenin bu anlamda etkisini görebilirsiniz.
Her turşunun faydası yüksek orandadır ama özellikle lahana turşusu ve lahana turşusu suyu diğerlerinden bir adım öndedir. Enerji verir, lif oranı yüksektir ve enfeksiyonlara karşı korur.
Grip ve nezle gibi hastalıklara karşı sizi koruyacak doğal bir ilaçtır.
Boğazınızda tahriş ya da ağrı varsa turşu suyuyla bunu geçirebilirsiniz.
Düşük tansiyon hastasıysanız, turşu duyu içerek tansiyonunuzu dengede tutabilirsiniz.
Spordan sonra oluşan kas ağrılarını gidermek için de turşu suyundan faydalanabilirsiniz.
Turşu suyunun insan bünyesine olan faydasının yanı sıra, temizlik konusunda da faydası yüksektir. Eğer bahçeli bir eviniz varsa ve bahçenizde çıkan zararlı otlar varsa, turşu suyunu toprağa dökerek bunlardan kurtulabilirsiniz.
Bunun yanı sıra; bakır tencere, tava, cezve gibi eşyalarınızı temizlemek için de turşu suyu kullanabilirsiniz.
Turşu suyunun zararları ise; sadece çeşitli mide rahatsızlığı bulunan insanlar ya da yüksek tansiyon hastası insanlar için geçerlidir. Gördüğünüz gibi; böyle bir durum olmadığı sürece, turşu suyu hem size, hem bitkilerinize, hem de eşyalarınıza bile faydalıdır. Bu yüzden, turşu suyuna hayatınızda daha çok yer açabilirsiniz.
1- Mide bulantısını geçirir
Turşu suyunda yer alan sirkedeki asit mide bulantınızı geçirir ve daha iyi hissetmenizi sağlar
2- Sivrisinek ısırıklarına iyi gelir
Sivrisineklerin ısırdıkları bölgeleri kaşımadan edemiyor musunuz? Turşu suyuna pamuğu bandırın ve bölgeye uygulayın. Kaşıntılarınızın geçtiğini göreceksiniz. Kaşıntınız geçtikten sonra bölgeye nemlendirici sürmeyi unutmayın. Aksi halde bölge kuruyabilir.
3- Solan bitkileri canlandırır
Balkonunuzda, evinizde veya bahçenizde solmaya yüz tutmuş bitkileriniz var mı? Hemen turşu suyu ile sulayın.
Turşu suyunda yer alan potasyum bitkiler için çok kıymetli. Ayrıca turşu suyundaki asit, toprağın PH değerini arttırır ve bitkiniz hayata dönmesini sağlar.
4- Kas tutulmasını geçirir
Turşu suyu kas tutulmasına da iyi geliyor.
Turşu suyunda yüksek oranda sodyum ve potasyum bulunur. Yapılan araştırmalarda insanların neden kramp geçirdiği tam olarak kestirilemese de elektrolitlerin eksikliğinden kaynaklandığından şüpheleniliyor. Bu nedenle spor yapmadan hemen önce bir veya iki bardak turşu suyu içmeniz önerilir.
5- Akşamdan kalmışlığı geçirir
Akşamdan kalmışlık birinin başına gelebilecek en kötü şeylerdendir. Eğer bir önceki gün içkiyi fazla kaçırıp sabah hiç de iyi uyanmadıysanız, hemen turşu suyu için. Mucizeler yarattığı söyleniyor.
6- Bakırları parlatır
Hemen hemen herkesin evinde bakırdan yapılma eşyalar vardır. Bakırdan yapılan eşyalar sık sık ilgilenilmediğinde yeşil renge sahip olurlar. Turşu suyuna pamuk bandırın ve bakır eşyanızı cilalayın. Yeni haline siz bile inanamayacaksınız!
7-Mide ekşimesine iyi gelir
Bal ile turşu suyunu karıştırıp için. Mide ekşimesine iyi geldiğini göreceksiniz.
8- Salataya tat verir
Sirkenin yanında salataya ekleyeceğiniz turşu suyu ve yoğurt, salatanızın tadını mükemmelleştirecektir. Bazıları turşu suyunu eti terbiye etmekte kullandıklarını ve harikalar yarattığını da ifade ediyorlar.
9- Güneş yanıklarını geçirir
Turşu suyuna pamuk bandırıp güneş yanığının olduğu bölgeye uygulayın. Turşu suyunda yer alan sirke yanıklık hissini azaltır.
10-Farenjiti geçirir
Farenjiti geçirmenin en hızlı ve etkili yöntemi bir bardak turşu suyu içmektir. Turşu suyunun içinde yer alan sirke en az öksürüp şurupları kadar etkilidir. Üstelik tamamen doğaldır!
11-Bahçe Bakımı
Asitli toprağı seven otların dibine dökebilirsiniz. Bahçenizde çıkan zararlı otlardan turşu suyu sayesinde kurtulmak da sizin elinizde!
12- Genel Sağlığı Koruyor
Lahana turşusu sinir sistemi kalp damar sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Frenk biberi denilen turşu ve turşu suyu yararları, bilhassa kışın nezle gribal enfeksiyonlar açısından oldukça tesirlidir.
13-Yağ Birikmesini Bastırır
Son senelerde hayvanlar üzerinde yapılan bir takım araştırmalar turşu suyu içinde bulunan “asetik asit“in vücutta yağ birikimini bastırdığı ve metabolizmayı hızlandırdığı bilgileri tespit edilmiştir. Ancak bu asit bu arada reflüsü olanların belirtilerini arttırıcı tesir de gösteriyor. Ayrı olarak sodyum itibariyle zengin olan turşu suyu yüksek tansiyonu olan hastalara da önerilmiyor. Fazla sodyumun bir diğer tesiri de vücudun aşırı su tutması.
Turşu suyu hakkındaki diğer iddialara gelince; kanıt sadece yaşanmışlıklardan doğan sonuçlara dayalıdır. Bunlar sadece birer rastlantı da olabilir.
​Bu nedenle, turşu suyu tüketimi size yararlı gelebilir veya gelmez, sizin için faydalı olup olmadığını deneyip kendiniz görmelisiniz.
İddia edilen bir çok faydası ve kullanım alanı olmasına rağmen, turşu suyu herkes için faydalı olmayabilir.
Fermente edilmiş turşular bile yoğurt veya diğer probiyotik içerikli besinler kadar probiyotik içermez.
Turşu suyu tüketimini alışkanlık haline getirmeden önce dikkat etmeniz gereken hususlar:​​
Asit:  İçerdiği asit nedeniyle,  Gut  rahatsızlığı olanlar için uygun olmayabilir.
Yüksek sodyum: İçerdiği yüksek miktarda tuz, idrara çıkamama, şişme veya şişkinlik gibi sorunlara yol açabilir.
Yüksek tansiyon: Yüksek miktarda tuz tükettiğiniz için kaybettiğiniz su miktarı kan basıncınızı yükseltebilir.
Hazımsızlık: Çok fazla turşu suyu gaz, mide ağrısı ve ishale yol açabilir.
Kramp: Bazı doktorlar turşu suyu içmenin aslında elektrolit bozuklukları meydana getirdiği ve kramp sancılarını daha kötü bir hale getirdiği kanısında. Fakat, araştırmalar bunu desteklemiyor.

TAVADA KOLAY KEK


Malzemeler:
2 adet yumurta
1 çay bardağı pudra şekeri
1 paket vanilya
1 paket  sıvı krema
1,5 çay bardağı un
1 adet limon kabuğu  rendesi
1 kabartma tozu
Tavayı yağlamak için:
 1 tatlı kaşığı tereyağı
Üzeri için:
Pudra şekeri
YAPILIŞI:
Yumurta,pudra şekeri ve vanilya çırpıcı ile geniş bir kapta çırpılır.
Krema ilave edilir ve bir süre daha çırpmaya devam edilir.
Kalan kek malzemeleri de karışım içine eklenerek  pürüzsüz bir kıvam alana kadar karıştırılır.
Yanmaz tabanlı bir tavanın her yeri tereyağı ile yağlanıp  hamur  tavaya dökülür.
Ocağın en kısık ateşinde kek pişirilir.
Kekin kapağı  ilk 25 dakika kesinlikle açılmaz.Altı pişince diğer tarafı pişsin diye alt üst edilir.5 dakika daha pişirilir.
Sonra bıçak veya çatal batırılarak  kekin pişip pişmediği  kontrol edilir.Bıçak temiz çıkıyorsa pişmiş demektir.
Keki tavadan çıkardıktan sonra  üzerine pudra şekeri serpilerek servis edilir.

İNCİR UYUTMASI(Kastamonu)


Malzemeler:
3 su bardağı süt
8 adet kuru incir
Ceviz(servis için)
YAPILIŞI:
İncirler çok kuru ise ılık suda yumuşayana kadar biraz bekletilir.Sonra sap kısımları kesilerek küçük doğranır.
İşlem görmüş kutu süt bir tencereye konur ve ısıtılır.Kaynatılmaz.(Sütçüden alınan ise önce pişirilir,sonra ılıtılır.Yoğurt yapar gibi ılık olmalıdır.)
Rondoya önce incirler konarak parçalanır.Üzerine ılık süt eklenerek tekrar karıştırılır.
Karışım servis yapılacak kaplara doldurulur.Kaselerin üzerine bir tepsi kapatılır.Tepsinin üzeri de örtülüp oda ısısında 2-3 saat mayalanması için bekletilir.
Sonra buzdolabında bir gece daha bekletilir.Üzerine ceviz serpilerek servis edilir.

BOZANIN FAYDALARI


• A, B6, B12, C ve E vitaminleri içerir.
• Enerji vericidir. 1 Litresi yaklaşık 1000 kalori içerdiğinden, fiziksel aktivite gerektiren işlerde çalışan ve yüksek kalori diyetine ihtiyacı olan kişilere önerilmektedir.
• Birçok besin öğesini içerdiğinden dolayı “sıvı ekmek” olarak da adlandırılmaktadır.
• İçeriğindeki aktif mayalar ve laktik asit bakterileri probiyotik etki gösterir.
• Bozanın yapısındaki laktik asit, barsak florasını düzenleyici özellikte ve mide bezlerinin faaliyetine olumlu etki sağlamaktadır.
• Fermente besinlerle sindirim sistemine alınan laktik asit bakterileri, bağırsakta bulunan ve prokarsinojen maddeleri, karsinojen yapıya dönüştüren enzimlerin aktivitesinde azalma sağlaması sebebiyle insan sağlığı açısından önem taşır. Laktik asit bakterileri bağışıklık sistemini güçlendirir ve insan vücudunun patojenlere karşı direncini arttırır.
• Bozanın bir müddet bekledikten sonra üzerinde kabarcıklar oluşmaya başlaması ekşimiş olduğu manasına gelir.
• Bozanın hafif ekşimiş olanı, tatlı olanlarına nazaran laktik asit bakımından daha zengindir.
• Soğuk olarak ve üstüne tarçın serperek içilmesi tavsiye ediliyor.
• +4 derecede muhafaza edildiği takdirde bozanın ömrü sene ile ölçülebilir. Ayrıca boza beklediği için toksik olmaz. Sadece ekşir, köpürür.
• Ülkemizde genel olarak darıdan yapılan boza, arpa, mısır, buğday kullanılarak da yapılmaktadır.

BOZA


Malzemeler:
Mayalanması için:
3 su bardağı  bulgur
1 çay bardağı pirinç
2 litre su
1 su bardağı boza yada1 paket  instant maya
2 yemek kaşığı toz şeker
Servis için:
Toz tarçın
Leblebi
YAPILIŞI:
Yıkanan bulgur akşamdan bol su ile ıslatılır.
Ertesi gün bulgur ve pirinç iyice ezilinceye kadar pişirilir. Mikserle çırpılır ve ince süzgeçten geçirilir. Bu karışım hafif ateşe konulur. İçine şeker katılır ve eriyinceye kadar karıştırılır.
Sonra ateşten alınır. Bir yerde ılınmaya bırakılır. Arada bir karıştırılır.
Ilındıktan sonra içine evde var olan bozadan yada ılık suyla ezilmiş ekmek mayasından katılır. İyice karıştırılır.
Bu karışım serin bir yerde, ara sıra karıştırılarak 2-3 gün bekletilir. Bozanın içinde göz göz hale gelmiş kabarcıklar görülürse olmuş demektir.
Serin bir yere alınır. Soğuk servis yapılır. İsteğe bağlı olarak üzerine sarı leblebi ve tarçın ilave edilir.

FIRINDA BÜTÜN TAVUK

  
Malzemeler:
1 bütün tavuk
Su
1 yemek kaşığı zeytinyağı(sos için)
1 yemek kaşığı salça(sos için)
1 yemek kaşığı yoğurt(sos için)
3 patates
2 soğan
1 havuç
Tuz,karabiber,kekik,pul biber.
YAPILIŞI:
Tavuk yıkanarak bol tuzlu suda bir süre haşlanır.(10 dakika)
Haşlanan tavuk bir kaba çıkartılır.Ilıması için bir süre bekletilir.
Tavuğun üzerine sürmek için salça,yoğurt,zeytinyağı,tuz ve karabiberden oluşan sos karıştırılarak hazırlanır.
Tavuğun içine tuz serpilir.Dışına ise hazırlanan sostan iyice yedirilerek sürülür.Fırın tepsisine konur.
Patates,havuç ve soğanlar iri parçalar halinde doğranır.Tuz,kekik ve pul biber ile harmanlanır.Tepsinin içine tavuğun kenarlarına yerleştirilir.
180 derece fırında tavuğun üzeri kızarıp patatesler yumuşayana  kadar kızartılır.
İstenirse içine iç pilav doldurularak da pişirilebilir.

İRMİK HELVASI


Malzemeler:
2 yemek kaşığı tereyağı
1 kahve fincanı sıvı yağ
1 su bardağı irmik
2 yemek kaşığı iri kıyılmış badem içi
1 yemek kaşığı kıyılmış ceviz içi(süslemek için)
1 su bardağı şeker
1 su bardağı su
1 su bardağı süt
YAPILIŞI:
Tencereye tereyağı ve sıvı yağ konarak ısıtılır.
Bademler bir iki çevrilerek irmik eklenir.Karıştırılarak irmiğin rengi dönene kadar yavaş yavaş kavrulur.
Ayrı bir tencerede su, süt ve şeker karıştırılarak ısınması için ocağa konur.
Şeker eriyinceye kadar karıştırılır ve ılık olarak ocakta bekletilir.
İrmikler kahverengiye dönünce  şerbet karışımı üzerine ilave edilir.
İrmikler şerbeti çekinceye kadar karıştırarak pişirilir.
Ocak kapatılır.Tencerenin kapağı kapalı olarak demlenmeye bırakılır.
Dinlenen irmik helvası süslenerek servis edilir.

BAL KABAKLI RULO PASTA


Malzemeler:
Keki İçin;
5 adet yumurta
5 yemek kaşığı  toz şeker
1 paket vanilya
7 yemek kaşığı un
İçi İçin:
4 dilim bal kabağı
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı su
Yarım su bardağı ceviz içi
1 paket toz krem şanti
1 çay bardağı süt
Islatmak için:
Süt
Süslemek İçin:
Pudra şekeri
Karamel sos
YAPILIŞI:
Önce pandispanyası hazırlanır.Bunun için yumurta ve şeker bir kabın içinde çırpılır.Beyazlayıp yoğurt kıvamına gelince çırpma biter.
Vanilya ve un karıştırılarak pandispanyanın üzerine elenerek eklenir.
Hamur sönmesin diye alttan üste doğru yavaş hareketlerle karıştırılarak un yedirilir.
Yağlı kağıt serili fırın tepsisinde 10 dakika 160 derece fırında pişirilir.
Fırından çıkınca yağlı kağıdı ile pandispanya birlikte yuvarlanır.Bir süre soğuması beklenir.Sonra tekrar açılarak süt ile ıslatılır ve iç harcı sürülür.
İç harcı için;Bal kabakları doğranır.
Ardından bir tencereye koyup şeker ve suyu eklenerek iyice pişirilir.
Piştikten sonra iyice ezip soğutulur.
Bu sırada cevizler rondodan geçirilir. Soğumuş kabağa ufalanan cevizler eklenip karıştırılır.
Pandispanya soğuduktan sonra açıp üzerine önce krem şanti ve süt ile hazırlanan karışım sürülür.Sonra kabaklı cevizli içten yayarak koyup rulo şeklinde sarılır.
Son olarak üzerine pudra şekeri ve karamel sos dökülerek soğuması için dolaba kaldırılır.4-5 saat bekledikten sonra servis edilir.

KATMER POĞAÇA


Malzemeler:
Hamuru için:
5-6 su bardağı un
1 su bardağı süt
1 su bardağı su
1 çay bardağı sıvı yağ
1 paket kuru maya(instant)
1 adet yumurtanın akı(sarısı üzerine)
1 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı toz şeker
Aralarına sürmek için:
200 gram kadar tereyağı
İçi için:
Beyaz peynir
Üzeri için;
Yumurta sarısı
YAPILIŞI:
Geniş bir kaba tüm malzemeler konup karıştırılarak yumuşak bir hamur elde edilir.
Üzeri kapatılıp yaklaşık 1 saat kadar mayalanması beklenir.
Mayalanan hamurdan eşit büyüklükte koparılıp 16 adet beze yapılır.
Her beze pasta tabağı büyüklüğünde açılır.
Önce 8 adet açılan beze, aralarına bol tereyağı sürülerek üst üste dizilir.En üstekine sürülmez.
Hepsi birlikte açılabildiği kadar tepsi büyüklüğünde açılır.
Diğer kalan 8 beze de aynı şekilde hazırlanır.
Hamurlar istenilen büyüklükte üçgen şeklinde kesilir.
İç malzemeleri konup rulo şeklinde sarılır.
Yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizilerek üzerine yumurta sarısı sürülür.
200 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.
Sıcak ve ılık servis edilir.

BROKOLİ ÇORBASI


Malzemeler:
300 gr  brokoli
1 adet havuç
1 adet patates
1 adet soğan
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz,Karabiber,Nane
4 su bardağı Su
YAPILIŞI:
Soğan,patates ve havuç küp küp doğranır. Doğranan soğan,patates ve havuçlar zeytinyağında orta ateşte yaklaşık 5 dakika kadar çevrilir.
 Yıkanmış brokoliler küçük parçalara ayrılarak  tencereye eklenir. Tencerede 2-3 dakika kadar daha çevrilir. Daha sonra sıcak suyu eklenir.
Patates ve havuçlar yumuşayıp brokoliler dağılana kadar kaynatılır.
Çorba ocaktan alınıp blendırda  püre haline getirilir. Son olarak tuz ve baharatlar  ilave edilir.
Sıcak ve ılık servis edilir.

PATATES KAVURMA


Malzemeler:
3-4 patates
4-5 yeşil soğan
Zeytinyağı
Tuz,karabiber,pul biber
YAPILIŞI:
Patatesler bol suda haşlanır.Kabukları soyulup küp şeklinde doğranır.
Yeşil soğan doğranıp,sıvı yağda bir iki çevrilir.
Haşlanmış patatesler de ilave edilir.Bir iki kez yağda çevrilir.
Tuz ve baharatlar atılarak ocak kapatılır.
Soğuduğu zaman sade veya yoğurt ile servis edilebilir.